| Fonio'yu ticari kullanım için istikrarlı bir kalitede ulaşılabilir kılmak için uluslararası kalite standartlarına uygun ticari ölçekte bir Fonio değirmeni gerekiyor. | TED | لنجعل الفونيو متاح بجودة ملائمة للاستخدام التجاري، تحتاج إلى مصنع فونيو ذا نطاق تجاري يلتزم بمعايير الجودة العالمية. |
| Diğer yolcuların standartlarına göre hâlâ yoksul sayılırım. | Open Subtitles | بمعايير زملائى المسافرين, انا مازلت فقيرة |
| Birkaç yıl önce, Donna gelen yeni standartları en önce uygulamaya karar verdi ve beslenme standartlarını revize etti. | TED | قبل بضع سنوات، قررت دونا الخروج قدمًا بمعايير جديدة التي كانت قادمة، وقامت بإصلاح وتعديل معاييرها للتغذية. |
| Burası standartları olan ve yönetmeliğe uyduğumuz profesyonel bir tıbbi merkezdir. | Open Subtitles | هذه مؤسسة طبية مهنية بمعايير وقوانين يجب الالتزام بها |
| FBI'ın balistik araştırmalar standardını biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل لديك معرفة بمعايير مكتب التحقيقات الفيدرالية الخاصة بتحقيقات المقذوفات ؟ |
| İş ortamından uzak anneler başkalarından daha yüksek standartlarda olmalılar. | Open Subtitles | الأمهات التي ابتعدن عن مهنهن يُقسن بمعايير مختلفة عن الأشخاص الآخرين |
| Gelmiş geçmiş en iyi yargıçlardan birini kürsüsünden atıp arkadaşlığınızı da bir baskı faktörü olarak kullanmak, Beyaz Saray standartlarında bile iğrenç. | Open Subtitles | قذف أحد كبار شخصيات العدل خارج المنصة بالإمتياز من صداقتك المكتسبة بمعايير البيت الأبيض مقرف |
| Bu hayatta bir sürü saçmalık gördüm ama batı bölgesi standartlarına göre bile bu bambaşka bir şey. | Open Subtitles | رأيت العديد من التفاهات في أيامي حتى بمعايير المخفر الغربي ما حدث يُعتبر سابقة |
| İmkansız güzellik standartlarına göre yaşamalı ve iyi bir etki bırakmayı ummalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تلتزموا بمعايير غير معقولة للجمال ومن المتوقع منك أن تكن ذا تأثير جيد |
| İntikamcılar standartlarına göre bu bir kazanç sayılmaz, değil mi? | Open Subtitles | ليس بالضبط بمعايير المنتقم , إليس كذلك ؟ |
| Dişlerim 16. yüzyıl standartlarına gayet uygun. Teşekkür ederim! | Open Subtitles | النظافة لا تليق بمعايير القرن السادس عشر ، ولكن شكرا لكِ على أي حال |
| Sarayım, Orta Çağ standartlarına göre bile uçsuz bucaksız. | Open Subtitles | قصري شاسع المساحة حتى بمعايير العصور الوسطى |
| Üstüne üstlük dünya standartlarına göre oldukça da zenginsiniz. | TED | وأنتم أثرياء جداً بمعايير العالم ككل. |
| En azından Kurukafaların yüksek standartları itibariyle. | Open Subtitles | على الأقل بمعايير الجماجم العالية |
| Bence bir Kralın daha yüksek standartları olmalı. | Open Subtitles | أظن على الملك أن يحظى بمعايير أسمى. |
| Michael, oğlunun flört standartları çıtasını çok düşük tuttuğunu düşünüyordu | Open Subtitles | شعر (مايكل ) أن أبنه ينحدر للفشل بمعايير مواعدته |
| Bu ülkede polis davranış standardını yükseltmek için Brandon Parker'a olanların neden olduğunu anlamak ve bir daha asla aynı olayın kimsenin başına gelmeyeceğinden emin olmak için bu tasarıya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ،للارتقاء بمعايير سلوك الشرطة في هذا البلد (و للتأكد من أن ما حدث لـ(براندون باركر لن يحدث أبداً لأحد مجدداً |
| Sanırım sen daha düşük standartlarda birini arıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تبحث عن شخص بمعايير أدني |
| Sonrasında trafik ölçüm verileri de yine UK hükümetince paylaşıldı, ve bağlantılı veri standartlarında paylaştıkları için de kullanıcılar bunların sadece üstlerine tıklayarak harita yapabildiler. | TED | هناك مزيد من البيانات، إستطلاعات حركة المرور، مجدداً، تم وضعها من قبل حكومة المملكة المتحدة، ولأنهم وضعوها بمعايير البيانات المترابطة عندئذ بمستطاع المستخدم صنع خارطة، بمجرد النقر عليها. |
| Bugünün standartlarında bile hala çok iyi. | Open Subtitles | حتى بمعايير اليوم, فهي تعتبر سريعه |