| nerede olduklarını söyle de, götürelim sizi. | Open Subtitles | فما إن تخبرينا بمكانهم سنقوم بنقلك إليهم |
| Kafamdaki bombayı çıkarır çıkartmaz nerede olduklarını, sana memnuniyetle söylerim. | Open Subtitles | وسأُعلمك بمكانهم بكل سعادة بمجرد أن تنزع تلك القنبلة من رأسي |
| Bize, nerede olduklarını söylemediğinde ve öldüklerinde, FBI seni duvara çivileyecek. | Open Subtitles | لا تخبرنا بمكانهم وأناس آخرين سيموتون، والمباحث الفدرالية ستنال منك. |
| O arada da babaları, yerlerini bildiğini inkar eder yasal sistemi kurcalar, torpil yaptırır mahk emeleri falan satın alırdı. | Open Subtitles | بينما والدهم ينكر عن معرفته بمكانهم ،وخدع النظام القانوني ويطلب المساعدة ويطلب الإنذار القضائي |
| yerlerini söyle yoksa Kızılderili'nin istediğini yapmasına izin veririm. | Open Subtitles | أخبرني بمكانهم وإلا سأدع الهندي يفعل بك ما يشاء. |
| Madem onlarla birlikte değilsin, nerede olduklarını söyle o zaman. | Open Subtitles | إذا لم تكن تعمل معهم، أخبرني بمكانهم إذاً |
| nerede olduklarını sana söyledim ve onları uyardım. | Open Subtitles | إذن ، قُمت بإخبارك بمكانهم وأنتِ قُمتِ بتحذيرهم ؟ |
| nerede olduklarını söyle, biz de onları buraya getirelim. | Open Subtitles | أخبرينا بمكانهم فحسب وسنجلبهم لهنا |
| En iyi ihtimalle bize nerede olduklarını söyler. | Open Subtitles | ... بأفضل حال لسير الأحداث سيخبرنا بمكانهم بالضبط |
| Hayır, size nerede olduklarını söyleyeceğim! | Open Subtitles | لا، سأخبرك بمكانهم |
| Bana nerede olduklarını söyle yeter. | Open Subtitles | أخبريني بمكانهم فحسب |
| nerede olduklarını söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبركم بمكانهم. |
| Eğer nerede olduklarını biliyorsan, | Open Subtitles | إذا كنتَ تعلم بمكانهم, |
| nerede olduklarını bilmeyeceksin bile. | Open Subtitles | لن تعرفين بمكانهم. |
| Eğer Davies nerede olduklarını biliyorsa, ekip gönderecektir. Çıkar onları! | Open Subtitles | إذا عرف (ديفيس) بمكانهم فسيرسل رجاله اطلبي منهم الخروج! |
| Burada olanlardan sonra, hükümlüler yerlerini belli edenin o olduğunu anlamış olmalılar. | Open Subtitles | بعد ما حصل هنا، لابد أنّ المجرمان يعرفان أنّه الشخص الذي وشى بمكانهم. |
| Onların daha iler ki zamanda aranmaya devam edilip bulunması için yaklaşık yerlerini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | وسـأطلب أن تبقيني على إطّــلاع بمكانهم ،لكي في يومٍ ما في المستقبل يكـونوا حقــاً قـد، ... تعافــين |
| yerlerini bilen tek kişi otopside yatıyor. | Open Subtitles | الشخص الوحيد العالم بمكانهم ميت |
| Toplantı bittiği an, yerlerini öğreneceksin. | Open Subtitles | سأعلمك بمكانهم حالما ينتهي الإجتماع. |
| Görünüşe göre çok fazla para kazanabiliyorsun ama dövüşleri idare eden kişiler tehlikeli ve polis yerlerini öğrenirse Charlie'nin canı yanar. | Open Subtitles | على ما يبدو انه يمكنك جني الكثير من المال ولكن الناس الذين يديرون ذلك خطرون، وإذا الشرطة عرفت بمكانهم فسوف يؤذون (تشارلي) |