| - Duygularını paylaşabileceğin Güvenli bir yerde olmaktan hoşlanabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | - ظننت أنكِ قد تحبين - ان تحظي بمكان آمن حيث يمكنك مشاركة مشاعرك فيه |
| Onu Güvenli bir yerde sakladığına emin ol. | Open Subtitles | تأكدي من أن تحفظي هذا بمكان آمن |
| - Seni güvenli bir yere götürmeliyiz. | Open Subtitles | كان يجب ان تبقي هناك يجب ان نضعها بمكان آمن |
| Abartılacak bir şey yok. Alırım ve evde güvenli bir yere koyarım. | Open Subtitles | إنه ليس بالأمر الضخم ، سوف أخذه للمنزل وأضعه بمكان آمن |
| Ama onu burada Güvende tutarım senin için. | Open Subtitles | لسوء الحظ , لا يمكنني السماح لك بأخذ اي شيء خارج الصف ولكن , سأحتفظ بها هنا بمكان آمن |
| O duygularını burada, güvenli yerde de gösterebilirdi. | Open Subtitles | وكان سينفعل تعبيراً عن غضبه لكن هنا، بمكان آمن |
| Güvenli bir yerdesin. Konuş sadece. | Open Subtitles | أنت بمكان آمن تكلمي فحسب |
| Biz de neyle karşı karşıya olduğumuzu anlayana kadar kilit altında tutacağız. | Open Subtitles | و لهذا سنبقيها بمكان آمن حتى نعرف ما الأمر |
| Videonun Güvenli bir yerde kalacağına emin olacağız. | Open Subtitles | سنتأكد أن الفيديو سيبقى بمكان آمن |
| - Güvenli bir yerde misiniz, Bayan Mcandrews? | Open Subtitles | سيدة ماك اندروز، هل أنتِ بمكان آمن '؟ |
| Güvenli bir yerde misiniz Bayan Mcandrews? | Open Subtitles | سيدة ماك اندروز، هل أنتِ بمكان آمن '؟ |
| Güvenli bir yerde saklasan iyi edersin. Aria buraya geldiğini biliyor mu? | Open Subtitles | إذًا، عليّكَ أن تحافظ عليه بمكان آمن |
| Söz veriyorum buradan daha Güvenli bir yerde tutacağım. | Open Subtitles | وانا اعدك, سأضعه بمكان آمن اكثر من هذا. |
| Bunu yaparken Güvenli bir yerde olması gerekiyor. | Open Subtitles | عليها أن تكون بمكان آمن لتفعل ذلك. |
| - Yedi. Elini güvenli bir yere koy. Burada keskin aletler var. | Open Subtitles | ضعي يدك بمكان آمن لأن هُناك العديد مِن المعدّات الحادة هُنا. |
| Adamlarım oraya gelene kadar onu güvenli bir yere koyun yeter. | Open Subtitles | فقط، أبقيها بمكان آمن حتى يصل رجالي عندكِ |
| Onu gerçekten bana vermelisiniz ben de onu güvenli bir yere götürürüm. | Open Subtitles | عليك أن تعطها لى حقاً حتى أضعها بمكان آمن |
| Bu kitap düşündükleri kadar güçlüyse güvenli bir yere saklamak bir numaralı önceliğimiz olmalı. | Open Subtitles | إذا كان هذا الكتاب قويا كما يعتقد الجميع فإخفائه بمكان آمن هو من أهم أولوياتنا |
| Çünkü bunu güvenli bir yere koymanızı istiyorum. | Open Subtitles | لأنني أريدكما ان تضعا هذا بمكان آمن |
| Burada, Güvende ve sapasağlam. Çantanı senin için zımbalamama izin ver. | Open Subtitles | إنه هنا ، بمكان آمن دعني فقط أحكم إغلاق هذا الكيس لك |
| Fakir ve hasta insanları satın alıyorlar ve evlerinde, Güvende oldukları yerde, öldürüyorlar. | Open Subtitles | يشترون الفقراء والمرضى، ويأخذونهم لمنازلهم ويقتلونهم وهم بمكان آمن. |
| O duygularını burada, güvenli yerde de gösterebilirdi. | Open Subtitles | وكان سينفعل تعبيراً عن غضبه لكن هنا، بمكان آمن |
| Şu an Güvenli bir yerdesin. | Open Subtitles | أنتِ... أنتِ بمكان آمن الآن. |