| Ben hala iç çamaşırlarıyla caddenin ortasında... dondurmasını yiyen babamda kalmıştım. | Open Subtitles | اذا إلي أين يقودونا هذا؟ أنه يجعلني أنظر إلي أبي بملابسه الداخلية يأكل الأيس كريم. |
| Sonra, aynı nokta, psikiyatristleydi... iç çamaşırlarıyla. | Open Subtitles | إذاً,في وقت ما كان مع طبيبته النفسية بملابسه الداخلية |
| Ama nasıl bu kadar çabuk iç çamaşırlarıyla kaldı? | Open Subtitles | لكن كيف انتهى به الأمر بملابسه الداخلية بهذه السرعه؟ |
| Sonra da onu, bütün kızların önünde iç çamaşırıyla hula dansı yapmaya zorladık. | Open Subtitles | ثم جعلناه يرقص بملابسه الداخلية أمام الفتيات |
| Korkunç saygısızlığını ve iç çamaşırıyla yan gelip yatmasını çıkarırsan tam evlenilecek çocuk. | Open Subtitles | وإذا تغاضيت عن قلة احترامه الشديدة لنا وأنه يحب الجلوس بملابسه الداخلية فهو شاب تتمناه أي فتاة |
| İnanın bana, buzdolabımda iç çamaşırlı bir adam yakalarsam umarım sizin yarınız kadar erkek olabilirim bayan bayan... | Open Subtitles | ثقي بي، إذا أنا أمسكت رجل بملابسه الداخلية في ثلاجتي أتمنّى أنني نصف الرجل مثلما كنت سّيدة |
| Sen de yatağında iç çamaşırlarıyla gitar çalan yakışıklı komşu çocuğuydun. | Open Subtitles | حسناً وانت كنت جارنا الكبير الذي يجلس في سريرة بملابسه الداخلية عازفا القيتار |
| Doğru, bloglar. Adamın biri, sırf ekonomik olsun diye iç çamaşırlarıyla annesinin bodrumunda yaşıyor. | Open Subtitles | صحيح، المُدوّنات، أقصد، رجل بملابسه الداخلية يعيش في قبو والدته ويبدي برأيه عن الإقتصاد. |
| Bakmak için durdum ve bu adamı iç çamaşırlarıyla bayılmış halde gördüm. | Open Subtitles | وتوقفت لتفقد الأمر، وثم رأيت .هذا الرجل مغشياً عليه بملابسه الداخلية |
| Yine iç çamaşırlarıyla kaldı. Tutun şunu. | Open Subtitles | أنه بملابسه الداخلية ثانية أمسكه، (فيلاس) |
| - Yine iç çamaşırlarıyla kaldı. | Open Subtitles | -أنه بملابسه الداخلية ثانية |
| Herkes sadece kendi iç çamaşırıyla ilgilensin! | Open Subtitles | كل شخص يبقى بملابسه الداخلية التي عليه |
| Tören ve kötü kokulu John'u bayrak direğine iç çamaşırıyla çekme oyunu. | Open Subtitles | الإستعراض، اللعبة، المعلَّق (جون) ذو الرائحة الكريهة فوق سارية العلم بملابسه الداخلية. |
| İç çamaşırıyla dans etmeyi çok sever. | Open Subtitles | إنّه يحبّ الرقص بملابسه الداخلية |
| Selby, onu kızlar soyunma odasına götürdü, kendi iç çamaşırıyla gözlerini bağladı, ...onu çıplak olarak bağladı, resmini çekti ve bütün okula dağıttı. | Open Subtitles | قام (سيلبي) بسحبه بالقوّة إلى غرفة تبديل ملابس الفتيات وقام بعصب عينيه بملابسه الداخلية وقام بتقييده وهو عاري {\pos(195,225)} وإلتقط صورة له وبعدها نشرها بجميع أرجاء المدرسة {\pos(195,225)} |
| Gerçek Mantid un çuvalı gibi onun üzerine atlayıp iç çamaşırlı vaziyette resimlerini çekmiş, sonra da onun elbiselerini giyip kalabalığın arasında aşağıya inerek kaçmış. | Open Subtitles | (السرعوف) الحقيقي إنقض عليه مثل كيس الطحين إلتقط صورة له بملابسه الداخلية ثمّ ألبسه بزيه |