| Ayrıca yardımcılarım insanlar hakkında mükemmel dosya tutar. | Open Subtitles | و المساعدون لى يحتفظون بملفات ممتازة عن الناس |
| Burada yaşayan her Amerikalı için bir dosya tutuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحتفظون بملفات عن كل أمريكي يعيش هنا |
| Sekiz yıl boyunca olan tecavüz davalarının dosyalarını inceledim. | Open Subtitles | إذاً , لقد قمتُ بالبحث بملفات قضايا الإغتصاب التي وقعت على مدى الأعوام الـ 8 الماضية |
| Kasa sahiplerinin listesini ve çalışanların dosyalarını inceledim. | Open Subtitles | كان لديّ قائمة بملفات مُلاّك ومُوظفي المصرف. |
| Dava dosyalarında olmayıp da bilmem gereken bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيئاً يجب أن أعرفهُ لم يذكر بملفات القضية؟ |
| Herhangi bir personel dosyası tutuyor musunuz? | Open Subtitles | الصحافة ستخلق إثارة من هذا النبأ أتحتفظ بملفات الموظفين؟ |
| Terörist gruplarının da bilgiyi dosyaların içine şifreyle koyduğu bilinen bir şey. | Open Subtitles | ولا يُخفى أن الجماعات الإرهابية تشفّر المعلومات بملفات بيانات |
| Görünüşe göre burası Cheney'in ölüm taburunun dosyalarının saklandığı yer. | Open Subtitles | -تقريبا هذا المكان هو الذى احتفظوا فيه بملفات الفرق القديمة |
| - Bizi Wilden'ın dosyalarıyla boğmaya çalışıyorlar. - Pek çoğu gereksiz. | Open Subtitles | انهم يزيدونا خناقا بملفات كثيرة عن (ويلدن) معظمه لا قيمه له |
| - Evet. Başka kim Sandy'e Büyükelçi'nin masasından gelen gizli dökümanları veriyor olabilir ki? | Open Subtitles | ومن آخر يمدّ (ساندي) بملفات سرية مباشرة من مكتب السفيرة؟ |
| Eski Treadstone dosyalarına ulaştığını görebiliyorum. | Open Subtitles | أرى أنك كنت تقرأ بملفات برنامج "تريدستون" القديمة |
| Gestapo bu şahıs hakkında kapsamlı bir dosya tutuyor ama güncel değil. | Open Subtitles | جوستابو يحتفظ بملفات ثمينة بشأنه لكنها ليست حديثة |
| Herhangi bir iyi CEO gibi gizli bir dosya tuttun ki burda de bedenlerin nerede gömülü olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | احتفظتِ بملفات فضائح سجلات عن أماكن دفن الجثث |
| Direktörle temasa geçmiş her kişi için birer dosya hazırlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتفظ بملفات للجميع |
| Bu yüzden çalıştığı tüm dava dosyalarını sakladı. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي جعله يحتفظ بملفات القضايا كلها. |
| Hastaların dosyalarını karıştıracağımız anlamına mı geliyor bu? | Open Subtitles | هل يعني هذا أننا سوف نُبحر في البحث بملفات المرضى |
| Yani Bardot'un sana NYPD dosyalarını sağladığını inkar ediyorsun. | Open Subtitles | إذاً تنكر بأن الرجل زودك بملفات شرطة سرية ؟ |
| Bu yüzden mi M'nin dosyalarında yardım etmemi istemedin o gün? | Open Subtitles | و لهذا لم ترد أن أساعدك بملفات "M" ذلك اليوم؟ |
| Silas Stone'un dosyalarında bir e-posta vardı. Alıcılarda sen de vardın. | Open Subtitles | كان هناك بريد إلكتروني بملفات (سايلس ستون)، لقد كنت مكتوباً فيه |
| McTeer'in tahliye dosyalarında "Dog" diye biri yok. | Open Subtitles | لم يذكر شيئاً بملفات (مكتير) عن المدعو (دوغ) |
| İki şahıs. İkisinin de dosyası gizli. | Open Subtitles | هدفين , كلاهما بملفات سرية للغاية |
| Terörist gruplarının da bilgiyi dosyaların içine şifreyle koyduğu bilinen bir şey. | Open Subtitles | ولا يُخفى أن الجماعات الإرهابية تشفّر المعلومات بملفات بيانات |
| Senin dava dosyalarının üzerinden geçtim. Hiç dava kaybetmemişsin. | Open Subtitles | مررت بملفات قضاياك لم تخسري قضية حقاَ |
| - O aptal B613 dosyalarıyla kafayı yedin. | Open Subtitles | كنت مهووسا جدا بملفات B613 الغبية. |
| Başka kim Sandy'e Büyükelçi'nin masasından gelen gizli dökümanları veriyor olabilir ki? | Open Subtitles | ومن آخر يمدّ (ساندي) بملفات سرية مباشرة من مكتب السفيرة؟ |
| CIA dosyalarına göre, çatı katı Bettina Fath'e ait. | Open Subtitles | حسنٌ يا(نيكي)، تبعًا لما هو مكتوب بملفات الإستخبارات الأمريكية (فإن تلك الشقة مسجلة بإسم (بيتينا فتح |