| Kızının üst katta yaşamadığını duyunca çok şaşırdı. | Open Subtitles | لقد كانت مندهشة عندما سمعت أن بنتها لا تعيش بالأعلى |
| Ve bir gün annesi geldi, oyunun tam ortasında... ve Kızının kucağımda çıplak olarak durduğunu gördü. | Open Subtitles | وفى يوم ما جاءت امها فى منتصف اللعبه ورأت بنتها عاريه وهى فوقى |
| Kızının bodrum katından uzaklaşmak isteyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | وسئلتها إذا هي تودّ أن تأتي إعتقدت بأنها تودّ أن تخرج من سرداب بنتها لفترة |
| Bakış açılarındaki farkları anlamak için Alexander'ın subjektif gerçekliğini anlamak zorundayız. mitini ve bu miti inşa eden mitolojiyi. | TED | لكي نفهم هذا الإختلاف في وجهات النظر يجب علينا أن نفهم الحقيقة الشخصية للإسكندر أسطورته، والأساطير التي بنتها |
| Merhum eşimin dernek için inşa ettiği evler bunlar. | Open Subtitles | هذه منازل بنتها زوجتي الراحلة كصدقة. |
| Lee kızını aradı. Sonunda listesinden bir şeyi tamamlamış oldu. | Open Subtitles | لي كلمت بنتها اخيرا شطبت شيئا من قائمتها |
| O uyurken üç gün önce bir kız çocuğu doğurmuş olan bir cariye efendisine bir erkek çocuğu sunarak memnun edeceğini umarak değersiz kızını seninle değiştirmiş. | Open Subtitles | و أثناء نومها كان هناك عشيقة ولدت بنت قبلها بيوم بدلت بنتها عديمة الفائدة بك |
| Annem beni kahvaltı gevreğiyle büyüttü, o kendi kızına kokain veriyor. | Open Subtitles | أمّي غذّتني تشيريوس. هي تعطي كوكا بنتها! |
| Bu iyi bir şey, çünkü bir gece 18 aylık kızı Mychelle'in ateşi 40 derecenin üstüne çıkmış. | Open Subtitles | هوشيءجيد. لأن ليلَواحد . بنتها بعمر 18 شهراً. |
| Kızının ve torunun ölümünden sonra hep üzgün görünürdü zaten. | Open Subtitles | منذ زفاة بنتها و حفيدتها, بدت كذلك دائماً. |
| Kendi Kızının acısını bilemeyen bir anne oldum. | Open Subtitles | أصبحت تلك الأم التي لم تعرف أن بنتها تعاني |
| Kızının öldüğünü öğrendiğimde o andan itibaren tuhaf şeyler hissetmeye başladım, bir şekilde, sanki o son 15 dakikada onun kızı gibiydim. | Open Subtitles | وعندما انا اكتشفت بنتها كانت ميتة منذو فترة طويلة كان لدية حقا" ذلك الشعور الغريب |
| Annesine 62 yaşındaki Kızının öldüğünü, cesedinin ise açıklanamayan bir nedenle yandığını söylemek zorunda kaldın. | Open Subtitles | حسنا، أنت لا تخبر أمّها تلك فقط بنتها بعمر 62 سنة كانت ميتة... ... لكنبأنّجسمهاكانبشكلمروّع ومحروق بشكل غير قابل للتوضيح. |
| Kızının eski sevgilisi. | Open Subtitles | . هذا صديق بنتها السابق |
| Kyle, Holly'ye Kızının Pennbridge okuluna giremediği haberini verdi. | Open Subtitles | (كايل) يخبر (هولي) بأن ابنتها لم تذهب بأنّ بنتها لم تحصل عليها إلى المدرسة ، حيث يدرس حيث يعلّم. |
| Dharma' nın inşa ettiği bir yeraltı istasyonuna alındı. | Open Subtitles | "واقتيد إلى محطّة علميّة تحت الأرض بنتها "مبادرة (دارما)".." |
| Lisa'nın size sahte m ini kasabayı şişko babasıyla inşa ettiğini söylediğini varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض أن (ليزا) أخبرتكنّ حول البلدة الصغيرة التي بنتها مع والدها البدين |
| Dawnelle hastalara Kaiser'i dinlememeleri ve kızını tedavi etmeleri için yalvardı. | Open Subtitles | أستسمحت "داونيل" الأطباء أن لا يستمعوا إلى قيصر ولمعالجة بنتها |
| Kendinden mi? kızını biliyordu. | Open Subtitles | من نفسها هى تعرف بنتها |
| Christie, insan geleneklerinde gelinin annesinin kızına tören esnasında takması için bir şey ödünç verdiğini biliyorum. | Open Subtitles | "كريستي" في عادات البشر أعرف أن أم العروسة تعطي بنتها شيء تقترضه |