| Acil yardım çağrısı yollamaya çalıştığını mı duydum? | Open Subtitles | سمعت أنك كنت تحاول أن تبعث بنداء استغاثة |
| sahil Güvenlik botlarının acil durum çağrısı yaptığı haberi geldi. | Open Subtitles | تم إعلامي للتوّ أنّ أحد خفر السواحل قد قام بنداء إستغاثة. |
| Ciddi bir şey olmadıkça bana 911 çağrısı... | Open Subtitles | لا تستدعيني بنداء الطوارئ إلا إذا كان لديك أمر جدي.. |
| Bu süre içerisinde doğanın çağrısına bal kovaları ile cevap vereceksiniz. | Open Subtitles | إذاً حالياً ستقومون بنداء الطبيعة في الدلو |
| Dünyanın çağrısına kulak ver. | Open Subtitles | وأنشغل بنداء الدنيا المتألق |
| Vahşiliğin çağrısı tarafından çizilmiş, Aleve uçan bir güve misali. | Open Subtitles | خُدعتِ بنداء الطبيعة مثل فراشة مجذوبة إلى النار |
| Daha sonra imdat çağrısı yaptı ve buraya indi. | Open Subtitles | ثم قام بنداء استغاثة و تمركز هنـا. |
| Daha sonra imdat çağrısı yaptı ve buraya indi. | Open Subtitles | ثم قام بنداء استغاثة و تمركز هنـا. |
| Wookie çağrısı yapamıyorum. | Open Subtitles | إنّي لا أقوم بنداء خشبيّ. |
| Alexis çok güzel Wookie çağrısı yapar ama. | Open Subtitles | ليس بمقدوري القيام بالنداء الخشبي. (ألكسيس) تقوم بنداء خشبي رائع حقاً. |
| - Nam-ı diğer, imdat çağrısı. | Open Subtitles | أو ما يعرف عامة بنداء إستغاثة |
| Dünyanın çağrısına kulak ver. | Open Subtitles | وأنشغل بنداء الدنيا المتألق |