| Yüz bin dolardan daha değerli bir peni verdiğimi de unutmayalım. | Open Subtitles | عدا عن أنني أعطيتها بنساً تزيد قيمته عن المئة ألف دولار |
| Yüz altın para. Bir peni daha vermem. Bir peni daha vermem. | Open Subtitles | حسناً هذه مئة قطعة ذهبية ولن ازيد بنساً واحداً |
| Annemin cüzdanından bir peni çaldım ve Cuma günü 1 tane sosis yedim | Open Subtitles | وسرقت بنساً من محفظة أمّي وأكلت النقانق يوم الجمعة |
| Sen istediğin kadar yemin edebilirsin. Sana tek kuruş vermeyeceğim. | Open Subtitles | يمكنك أن تقسم كما تشاء لكنّي لن أقرضك بنساً واحداً |
| Ama eğer yapmazsan, işi iptal ederiz. Bir kuruş bile kazanamazsın. | Open Subtitles | ستمتلئين به , و لو لم تفعلى فإنسى الأمر لن تنالى بنساً |
| Bizimkilerin resmi duvara asılana kadar tek dilim pizza almamalı tek kuruş harcamamalıyız orada. | Open Subtitles | لا يجب أن نشتري بيتزا واحدة ولا ننفق بنساً واحداً هناك حتى يضع أناس ملونين على ذلك الحائط |
| Bu sadece bir peni değil, bu 1943 bronz bir sent. | Open Subtitles | إنه ليس بنساً فحسب إنه قظعة نادرة لسنت برونزي من عام 1943 |
| Sonra yere baktığımda tam ayaklarım altında bir peni buldum. | Open Subtitles | نظـرت نحوهـا لأعلى وإبتسـمت لي وعندما نظـرت إلى أسفل، كان هناك بنساً |
| 1943'te bir milyardan fazla peni basıldı, bunların çoğu çeliği 2. | Open Subtitles | لقد تم سكَ ما يزيد عن البيلون بنساً عام 1943 معظمها من معدن الستيل و لكن |
| Çocukluğumun büyük kısmını binlerce dolarlık 1944 tarihli bir peni bulmaya harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً من طفولتي أبحث عن بنساً من عام 1944 يساوي الآلاف |
| Tek peni Almaksızın Size En Pürüzsüz | Open Subtitles | و بإستطاعتي أيضاً أن أضمن لك بدون حتى دفع بنساً واحداً حصولك |
| İşte Sana Parlak Bir peni Versem Ne Dersin | Open Subtitles | خذ هذا , ما رأيك في أن أعطيك بنساً جديداً لامعاً |
| -O zaman bu davayla daha fazla uğraşmak yok. Ne bir dakika ne de bir kuruş harcamak yok. | Open Subtitles | لا دقيقة آخرى ولا بنساً آخر فأنا على وشك الإنتهاء منك |
| Bir kuruş ödemek isteyen ilk kişi hemen sahip olabilir. | Open Subtitles | أول شخص يريد أن يدفع بنساً مقابلها سيأخذها |
| Sekiz yarış oturumunda da kumarcılara ve torbacılara tek bir kuruş kaybetmedik. | Open Subtitles | لم نخسر بنساً واحد من بطاقات اليانصيب خلال ثمان سباقات |
| Eğer varsa , Çünkü onlar Çaldığı her kuruş el koydu. | Open Subtitles | لأنَّك إن كنتَ تفعلُ ذلك فإعلم أنَّهم قاموا بمصادرة كلِ بنساً قد سرقه |
| İstediğimden bir kuruş aşağısını almayacağımı bilsinler. | Open Subtitles | وهم يعلمون بأنّني لن أقبل بنساً أقلّ مما طلبت |
| - Bu adama tek kuruş bile ödemenizi istemem. | Open Subtitles | ! أرى أنه أمراً كريها لو دفعتِ للرجل بنساً واحداً |
| 409,846,902 pound ve 18 sent. | Open Subtitles | أربعمائة وتسعة مليون وثمانمائة وستةٌ وأربعون ألف وتسعمائة واثنان جنيه وثمانية عشر بنساً. لِمَ؟ |
| Duvarda sent kaydırmaca. | Open Subtitles | ، "نغني أغنية "أنشايند . ونلصق بنساً في الحائط |
| Hey! Embesil suratlı! Kısa bir süre için, bir peniye ne dersin? | Open Subtitles | مارأيكم لو تعطوني بنساً في هذا الموسم المبارك؟ |
| Bir şeyimi çaldılarsa ya da kapıya bozuk para sıkıştırdılarsa. | Open Subtitles | مثل إذا سرقوا أدواتي أو وضعو بنساً في الباب |