| Daha altına bir pantolon bile çekmezken düzgün bir baba olacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تتوقع ان تكون اباً محترماً عندما لا تلبس حتى بنطالاً بسيطاً ؟ |
| Parlak kırmızı pantolon giyiyorsanız kötü bir ruh halinde olmanız neredeyse fizyolojik olarak imkansızdır. | TED | ربما هو من المستحيل ان تكون في نفسية سيئة .. ان كنت ترتدي بنطالاً احمر |
| Çünkü bu aile pantolon giyen tek adam benim. | Open Subtitles | لأنني الوحيد منْ يرتدي بنطالاً في هذه العائلة. |
| Bacakları o kadar kıllı ki bir pantolon giymiş gibi duruyor. | Open Subtitles | ساقيها بها الكثير من الشعر يبدو كأنها ترتدي بنطالاً |
| Sonra kostümcü kadın geldi. Bana yeni pantolon verdi. | Open Subtitles | و أتت السيدة المسؤوله عن الملابس و أعطتني بنطالاً جديداً |
| Dostum, eğer bir pantolon giymezsen, sen de benimle geleceksin. | Open Subtitles | بني, إن لم تلبس بنطالاً فستأتي معي أيضاً |
| Evet, evet, rahat bir pantolon giydiğim zaman, yaşlı bir kadın gibi görülmüyor muyum? | Open Subtitles | أجل، وفي اليوم الذي أرتدي فيه بنطالاً مريحاً ينادونني بـ العجوز ؟ |
| Bir pantolon giyip karını görmeye gitsene, amına koyayım. | Open Subtitles | لمَ لا ترتدي بنطالاً لعيناً وتذهب لزيارة زوجتك؟ |
| Taksi şoförlüğü, askerlik, polislik yaptım ama beni en çok korkutan kartondan pantolon giyen bir çocuğun düşünceleri. | Open Subtitles | و لكن أكثر ما يخفني هو رأي رجل طفل يرتدي بنطالاً من الكرتون |
| Ödünç pantolon giyiyorum, kimliğim yok ve memurlardan biri bana zırt pırt Tavuk Bacaklı diyor. | Open Subtitles | أرتدي بنطالاً مستعاراً، لا أملك هوية، و أحد الضباط هنا لا يتوقف عن مناداتي بساقي الدجاج. |
| pantolon alan herkes de bunu bilmek zorunda mı? | Open Subtitles | وكل شخص يشتري بنطالاً هل من المفترض أن أعلم ذلك؟ |
| Gizli bölmeleri olan bir pantolon giyiyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي بنطالاً إضافياً يحتوي على الحيز المخفي |
| Üzerimde pantolon yok! | Open Subtitles | لا،لا تدخلي، أنا لا ألبس بنطالاً |
| Ne yaptı ki? Mektupları almaya giderken pantolon mu giydi yoksa? | Open Subtitles | ماذا فعل، ارتدى بنطالاً لإحضار البريد؟ |
| Pawnee'de pazar günü pantolon giyen ilk kadın oydu. | Open Subtitles | كانت أول امرأة في "باوني" ترتدي بنطالاً يوم الأحد. |
| Sam, bence iş görüşmesine giderken doğru düzgün bir pantolon giysen iyi olur. | Open Subtitles | سام" يجب أن ترتدي" بنطالاً حقيقياً للمقابله |
| Bence de sen sokakta doğru düzgün bir pantolon giysen iyi edersin. | Open Subtitles | يجب أن ترتدي بنطالاً حقيقياً للأبد |
| Pasaportumu cebime koyamam. Arkamı rahatsız ediyor. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أرتدي بنطالاً من دون حزام لأن هذا يؤثر على حميتي |
| Gri pantolonu, gri blazer ceketi, yeşil üstüne beyaz şekilli kravatı olacak. | Open Subtitles | إنه يلبس بنطالاً رصاصياً, وسترة رصاصية, مع ربطة عنق خضراء ونقوش بيضاء |
| Pantolonunuzu yenileyeceğim. | Open Subtitles | سأجلب لك بنطالاً آخر |
| Yolculuk sırasında, çiçekli cepleri... olan bir kot, çiçekli ve kırmızı düğmeli bir bluz ve... lacivert bir hırka giyiyordum. | Open Subtitles | في تلك الرحلة كنت أرتدي بنطالاً من الجينز له جيوب مزهّرة وبلوزة مزهّرة لها أزرار حمراء |
| Öncelikle, daha bol bir şort önerirdim. | Open Subtitles | حسناً, أولاً أقترح عليك بنطالاً أوسع |