| Ama ihbarda belirtilen kızla aynı yaşta bir kızınız var. | Open Subtitles | لكن لديك ابنة بنفس عمر فتاة مذكورة على خط الشكاوى |
| Bu ağaç da diğerleriyle aynı yaşta sadece daha uzun ve daha verimli ve daha sağlıklı. | Open Subtitles | إنها بنفس عمر الآخرين لكنها أطول وأخصب وأكثر صحة |
| Mark'la aynı yaşta. | Open Subtitles | " لديه إبن يدعى " بيتر " بنفس عمر " مارك |
| Ve akıl hocası, Helen Teyzesi ki kendisi Alice'le tam da aynı yaştalar. | Open Subtitles | وناصحته الأمينة، العمة (هيلين)، التي تصادف أن كانت بنفس عمر (آليس) |
| - Temel olarak Onüç ile aynı yaştalar. | Open Subtitles | إنّها أساساً بنفس عمر (13) |
| Sen Beth'le tanıştığında Beth de aynı yaşlardaydı. | Open Subtitles | بنفس عمر (بيث) عندما قابلتا |
| Ve kardeşimle aynı yaşta bir kız cesedi bulmuşlar. | Open Subtitles | و ... لقد وجدوا جثة فتاة . بنفس عمر أختي |
| Bayan Yizhen ile aynı yaşta. | Open Subtitles | بنفس عمر الآنسة ويزان |
| - Sanırım babanla aynı yaşta. | Open Subtitles | -أعتقد أنه بنفس عمر أبيه . |
| - Sanırım babanla aynı yaşta. | Open Subtitles | -أعتقد أنه بنفس عمر أبيه . |
| Corson'un oğlu ile aynı yaşta. | Open Subtitles | (بنفس عمر الطفل (كورسون |
| William ile aynı yaşlardaydı. | Open Subtitles | كان يبدو بنفس عمر (ويليام) |