| Bunca yolu sana bu notu bırakmak için mi gelmiş? | Open Subtitles | يأتون كلّ هذه المسافة بمنتصف اللّيل ليلقوا لك بهاته الملحوظة؟ |
| bu odada kalan herkesin isimlerine ve araç bilgilerine ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | سنحتاج للأسماء و معلومات السيارات لكل من كان يقيم بهاته الشقة |
| bu özel ortam vesilesiyle bir şarkı söylemek istiyorum. | Open Subtitles | في هاته المناسبة الخاصة، أود أن أحتفل معكم بهاته الأغنية. |
| Ve bu ayıları ve bu yeri, yani Boz Labirenti, bulduğum için hayatımın her gününün her dakikasına şükrediyorum. | Open Subtitles | و أشكر كل دقيقة و كل يوم على اكتشافي للدببة بهاته المتاهة. |
| Bunun güçle alakası var. bu odada tonla para var ama güç bu değil. | Open Subtitles | بل بالسلطة، هناك أطنان من المال بهاته الغرفة |
| Nasıl olurda hakim velayetini bu şekilde onlara verebilir? | Open Subtitles | كيف للقاضية أن تعيدكِ تحت وصايتهما؟ بهاته البساطة؟ |
| bu madalya ile ödüllendirildiğini görmek en gururlandığım anlardan biriydi. | Open Subtitles | رؤيتك تُتوّج بهاته الميدالية كانت أفخر لحضاتي |
| Sonuçta bu insanları arazimden geçirmesi için ona izin vermeliyim. Eh... | Open Subtitles | إذاً أتركها بهاته البساطة تنقل هؤلاء الأشخاص عبر أرضي؟ |
| Eminim ki bu senin hiç ilgini çekmiyordur. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنكِ لا تهتمين بهاته الأمور على الإطلاق. |
| bu yavruyu düşürmek için patatesten çok daha fazlası lazım. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أكثر من مجرد بطاطا للإطاحة بهاته الصغيرة |
| bu teknolojiyle Ilaria insan ırkının nüfus dağılımını kontrol altında tutabilir. | Open Subtitles | بهاته التقنية إيلاريا ستتحكم في الكثافة السكانية للفانين |
| nasıl bu kadar sözü uzatıyorsun sesini kezemez misin | Open Subtitles | كيف تأتي بهاته الأفاظ ؟ هل بإمكانك أن تغلق فمك ؟ |
| bu hayvanlara göz kulak olun. bu yere sahip çıkın. | Open Subtitles | الإهتمام بهاته الحيوانات و بهذه الأرض. |
| bu sonuçtan oldukça memnun gibisin. | Open Subtitles | تبدو سعيدًا للغاية بهاته النتيجة |
| Teorilerimi bu kadar kısa sürede çürütmene gerek yok. | Open Subtitles | -لذا لا ينبغي عليكِ التخلص من نظرياتي بهاته السرعة -أتعرف؟ |
| bu tarz durumlarda kardeşine kırılman çok normal. | Open Subtitles | مقاومتك لأختك شيء طبيعيّ بهاته الحالة. |
| Anlamıyorum. Kaydımı nasıl bu şekilde Westmonte'a alabiliyorsun? Nasıl? | Open Subtitles | لا أفهم، كيف تنقليني إلى "وستمونت" بهاته البساطة؟ |
| - bu kadar zor olacağı aklıma gelmezdi hiç! - Biliyorum, biliyorum. | Open Subtitles | لم أدري ان ذلك قد يكون بهاته الصعوبة - أنا أعلم أنا أعلم - |
| bu aynen öyle. | Open Subtitles | ستؤول الأمور تماماً بهاته الطريقة |
| Merakımdan soruyorum, bu bilgiye nereden ulaştın? | Open Subtitles | أتساءل من أين لك بهاته المعلومات ؟ |