"بهذه القضية" - Translation from Arabic to Turkish

• bu davada
• Bu davayı
• bu davayla
• bu davaya
• bu dava
• bu davanın
• bu vakada
• bu olayda
• Bu olayla
• Bu olaydaki
• Dava ile
• Bu dosyaya
• Bu dosyayla
• bu davadaki

bu davada bizi safdışı bırakmak ikincil amaçtı.
التشكيك بنا, بهذه القضية, هو هدفهم الثاني.

Ve eğer bu davada yer almak istiyorsan, aramıza... mesafe koymamız gerektiğini bilmelisin.
واذا اخترتى ان تكونى بهذه القضية من فضلك , الزمى نفسك بان تكونى على مبعدة وللسجل

Hepiniz Bu davayı biliyorsunuz. 18 aydır gündemimizde.
جميعكم على دراية بهذه القضية فلقد كانت على القائمة منذ عام ونصف

Oğlumun bu davayla bir ilişkisinin olduğunu sanmıyorum.
أعتقد بإن إبني ليس له علاقة بهذه القضية.

bu davaya ilişkin elinizde daha fazla şey yoksa gidiyorum.
إن لم يكُن لديك أيّ شيئاً يتعلق بهذه القضية سأذهب

Umarım bu dava sana bir fıçı kazandırır, kahrolası bir servet.
إبتعد عني آمل أن تفوزي بهذه القضية لتدر عليكِ اموالاً طائلة

bu davanın onu üzmeden ele alınmasını istiyorum.
أريد الاهتمام بهذه القضية دون إزعاجه كثيراً.

bu davada sunulacak her türlü delili görmeye hakkı var.
إنه معني برؤية أي دليل مطروح بهذه القضية

İkinizin de bu davada çok iyi iş çıkarttığınızı bilmenizi istiyorum.
أريدكما أن تعرفان بأنّكما أبليتما بلاءً حسناً بهذه القضية.

Burada önünüzde duruyorum ve diyorum ki, ırk bu davada sorun olmadı, olmayacak.
أنا اقفُ أمامكم الآن وأقول أن مسألة العنصرية لن ولن يتمّ إستخدامها كسبب بهذه القضية.

Bu davayı kazanmak benim için kişisel mesele haline geldi.
الفوز بهذه القضية أصبح مسألةً شخصية بالنسبة لي

Hayır, fakat ordunun Bu davayı üstlenme nedenlerini de bilmiyormuş gibi davranmayalım.
لا.. دعنا لا نتظاهر بأننا لا نعرف السبب الحقيقي وراء تمسك الجيش بهذه القضية

Bu davayı kazanacağız, sadece biraz zorlu olacak, hepsi bu.
سوف نفوز بهذه القضية ولكن ربما يكون الأمر عنيفاً إلى حد قليل

bu davayla ilgim yok delil sunman için çağrıldın sadece bekleyeceğiz.
ليس لدي شئ متعلق بهذه القضية مطلوب للحضور كشاهد عليك الانتظار لرؤية هذا إنه وثيقة قانونية أيها المحقق

bu davayla ilgisi olmayan her şeyi.
طالما أنها لا تملك أي شيء لفعله بهذه القضية أتركها تمزقها

Cevabı biliyorum ama bu davayla ilgisi yok.
و انا لدي الاجابة و لكن هذا ليس له علاقة بهذه القضية

Bizden birini içeri attığım için polislerin yarısı bu davaya köstek oluyor.
نصف رجال الشرطة ضدنا بهذه القضية لأنني وضعت واحد منا وراء القضبان

bu davaya olan merakın neden?
ما هو سبب اهتمامك بهذه القضية على كل حال ؟

Ayrımcılık karşıtı hukuk araştırmacısı olarak, bir feminist olarak, ırkçılık karşıtı olarak bu dava karşısında hayrete düşmüştüm.
والآن، بصفتي طالبة في قانون مُكافحة التمييز، وكمدافعة عن حقوق المرأة، ومناهضة للعنصرية، فقد كنت مُندهشة بهذه القضية.

Şahsen bu davanın duruşmasına gittiğim için çok mutluyum
شخصيا أنا سعيد جدا بالذهاب الي المحكمة بهذه القضية.

Aslında bu vakada senin hakkında da bir şeyler gördüm.
و في الواقع رأيت لكِ رؤية متعلقه بهذه القضية

Scully, bu olayda yardımımı istemediğini biliyorum ama sana profesyonel görüşümü sunabilir miyim?
أنظري سكالي, أعرف بأنّك لا تريدين مساعدتي بالفعل بهذه القضية, لكن هل يمكنني عرض أي اقتراحات احترافيّة؟

Çalıntı bağışlanmış ayakkabıların dışında Bu olayla başka ne ilgin var?
بجانب كونك تبرعت بحذاء سرق بعد ذلك ماهى علاقتك بهذه القضية ؟

Sovyet hükümeti Bu olaydaki tüm bilgiyi ret eder .
الحكومة السوفيتية تنكر كل معرفة بهذه القضية

Bay Collin'in cinsel tercihinin bu dava ile hiç bir ilgisi yok.
سيد ، كولين هذا السؤال ليس له علاقة بهذه القضية

Bu dosyaya siz liderlik ediyordunuz değil mi dedektif?
اكنت المحقق الرئيسي بهذه القضية صحيح؟

- Bu dosyayla sen mi ilgileniyorsun?
اجل وتمسك بهذه القضية ؟

bu davadaki FBI modelini izlemek bence sadece katili kaçırmamıza değil aynı zamanda yeni kurbanlara ve yeni ölümlere de neden olacak.
بي. أي بهذه القضية, لن يفشل الإمساك بالقاتل فقط,