| Anlamı yarattıktan sonra bu anlamı yeni bir kimlikle birleştirmeniz gerekir. | TED | بعد أن تُصِغْ المعنى تحتاج إلى دمج ذلك المعنى بهوية جديدة. |
| Yaptığın her şeyin, araba kiralama vesaire, sahte kimlikle yapılmasını istiyorum. | Open Subtitles | كل ما تفعله , ايجار سيارة اياً كان افعله بهوية مزورة |
| 911, ateş edenlerden birinin olası kimliğini saptamış. | Open Subtitles | إن الطوارئ لديها تعريف محتمل بهوية أحد مطلقى النار |
| Bir gizli ajanın kimliğini bilen birinin bilgi sızdırmasının yasak olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | تدركين أن أي شخص ذو معرفة رسمية بهوية عميل مكتب التحقيقات الفدرالي يحظر عليه حسب القانون نشر مثل هذه المعلومات |
| Bayan Boatman, doğmamış çocuğunun, babasının kim olduğunu söylediğinde alaka ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | التعلق سيكون واضحاً عندما تقوم السيدة بالإعتراف بهوية أب طفلها الغير مولود |
| Daha da önemli olan nokta, hala bu çocuğun kim olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | حسناً، الأمر الأكثر أهمية هو جهلنا بهوية هذا الفتى |
| Bu ada dünyadaki bütün haber kanallarıyla dolmadan yeni bir kimlik ile, kendini kurtarmak İstemesinden belki? | Open Subtitles | و تهرب بهوية جديدة قبل أن يأتي نصف صحفيي العالم لهذه الجزيرة؟ |
| Sayıların ilk bölümünün denizcilerin kimliği olduğunu fark etmiş. | Open Subtitles | تعرّف على جزء الرّمز الذي يعرّف بهوية جندي البحرية الأمريكية. |
| Kriminal sabah cesedin kimliğiyle geldi. | Open Subtitles | وجاء تقرير الطب الشرعي هذا الصباح بهوية الجثة |
| Geçen sürede başka bir kimlikle Çin üzerinden dolaştı durdu. | Open Subtitles | خلال هذا الوقت، لقد كان يتجول .في الصين بهوية مُختلفة |
| Ya başka şehirde yeni kimlikle,insanları öldürmeye devam ederse? | Open Subtitles | أعني ، ماذا لو ظهرت في مدينة جديدة بهوية جديدة وقتلت مزيداً من الناس ؟ |
| Anlaması zor olabilir ama yıllardır gizli kimlikle yaşıyordum. | Open Subtitles | ربما هذا صعب الفهم ولكن لسنوات كنت أعيش بهوية سرية |
| Seni temin ederim. CIA de hiç kimse babanın gizli kimliğini bilmiyordu. | Open Subtitles | أعدك لا أحد في وكالة الاستخبارات المركزية يعلم بهوية أباك السرية |
| Asla müşterinin kimliğini ve gerekçesini söylemezler. | Open Subtitles | ولا يخبرونني أبداً بهوية العملاء ولا أهدافهم |
| Bana Tahran'daki CIA casusunun kimliğini söyle. | Open Subtitles | أخبرني بهوية جاسوس المخابرات الأمريكية في طهران |
| Ama kim olduğunu söyleyemiyor çünkü günah çıkarırken söylemiş. | Open Subtitles | لكنه لا يستطيع أن يخبرني بهوية هذا الشخص لأنه أخبره أثناء الإعتراف |
| En azından köstebeğin kim olduğunu öğrendik artık. | Open Subtitles | اجل ، حسناً ، علي الاقل نعلم بهوية الجاسوس الآن ، صحيح؟ |
| Bilgilendirmeni aldım. kim olduğunu bulma şansımız var mı? | Open Subtitles | وصلتني رسالتكم، هل صادفكم الحظ وعلمتم بهوية المُخترق؟ |
| Kızın buraya girdiyse, kesin sahte kimlik kullanıyordur. | Open Subtitles | اذا كانت ابنتك دخلت الى هنا,فمن المؤكد انها دخلت بهوية مزورة |
| İşte bu yüzden de sahte bir kimlik arkasına saklanarak çok uzaklarda para aklama işine giriyorum. | Open Subtitles | لذلك أبذل كلّ هذا العناء ،من أجل غسل الأموال كلّ ذلك مع التخفي بهوية مزيفة |
| Buradaki işiniz bittiğinizde, onu sahte bir kimlik ile rastgele bir polis karakolunda koruyucu gözaltına yerleştireceksin. | Open Subtitles | عندما تنتهي هنا تضعها في الحجز الوقائي في قسم شرطة عشوائي بهوية مزيفة |
| Etrafta başkasının kimliği ile dolaşan bir sen mi varsın sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن حقاً أنك الوحيد الذيّ يترجل هنا بهوية آخرى؟ |
| Yaşlı bir Amerikalı kadın kimliğiyle oda tutar. | Open Subtitles | تأخذ غرفة بهوية امرأة مسنّة أمريكية |