| - Tamam yüzümü farklı bir şekle sokayım. | Open Subtitles | حسنا، سأفعل شيئا مختلفا بوجهى حسنا، حسنا، جيد |
| - Tamam yüzümü farkli bir sekle sokayim. | Open Subtitles | حسنا، سأفعل شيئا مختلفا بوجهى حسنا، حسنا، جيد |
| O kadar üşüdüm ki, yüzümü hissetmiyorum. | Open Subtitles | أنا بارد جداً لا أستطيع ان أشعر بوجهى |
| yüzüme enjekte etti ve puf, on yaş uçuverdi. | Open Subtitles | لقد حقنى بوجهى وفجأة ، انقص منى عشرة سنين |
| yüzüme gözüme bulaştırırsam, Seo Yoon Jae'yi kaybedeceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | حتى تتوقف عن دفع سى يونج بوجهى عليكِ ان تكونى درع الحمايه بالنسبة لى |
| Yani seni yine yemeğe davet etsem kapıyı yüzüme çarpar mısın? | Open Subtitles | اذاً إذا سألتك للعشاء مجددا هل ستغلقى الباب بوجهى ؟ |
| yüzümü beğendiler. | Open Subtitles | لقد اعجب المصور بوجهى |
| yüzümü hissedemiyorum. | Open Subtitles | لا اشعر بوجهى |
| yüzümü hissetmiyorum. | Open Subtitles | لا أشعر بوجهى |
| Orada ki şerefsizin çıkıp yüzüme söyleyecek kadar yüreği var mı? | Open Subtitles | هل تمتلكون الجرأة حتى لظهور من هناك وإخبارى بوجهى |
| Ona ilk yaklaştığımda yüzüme dayadı silahı. | Open Subtitles | الصقه بوجهى اول مرة حاولت ان اعرفه بى |
| "Beni öptüğünde yüzüme bütün dört rüzgarın da estiğini hissediyorum." | Open Subtitles | عندما تقبلنى أشعر بأن الرياح تطيح بوجهى |
| "Beni öptüğünde yüzüme bütün dört rüzgarın da estiğini hissediyorum." | Open Subtitles | عندما تقبلنى أشعر بأن الرياح تطيح بوجهى |
| Dün gece telefonda konuştuk mu? - yüzüme kapadın. | Open Subtitles | لقد اغلقت الخط بوجهى نعم , فعلت |
| yüzüme yapacak bir şeyi yok. | Open Subtitles | لا علاقه له بوجهى |
| yüzüme söyle hadi. | Open Subtitles | قلها بوجهى, تكلم |