| Ailenizden birinin bu kadar acımasızca öldürüldüğünü görmemeniz için dua ediyorum. | Open Subtitles | أدعو الله أن لا تعيشي لتري عضوا في عائلتك يعامل بوحشية |
| O pozisyonları koruyan Lejyonerler, acımasızca katledildi! | Open Subtitles | تم قتل أعضاء الفيلق الذين يدافعون عن هذه المواقع بوحشية |
| vahşi bir şekilde bıçaklanarak öldürülmüş. Parçalanmış. | Open Subtitles | لقد طعنت بوحشية حتى الموت في الواقع ، قطعت أشلاءا |
| 21 Aralık 1972'de genç bir bayan Vahşice öldürülmüş ve cesedi Black Water Ormanları olarak bilinen araziye atılmış. | Open Subtitles | في 21 ديسمبر 1972، تم العثور على امرأة شابة بوحشية وملقاة جثته في ما يعرف باسم بلاك ووتر وودز |
| Kasten, hunharca ve tereddütsüz kızın canına kıymış. | Open Subtitles | لقد أنهى حياتها عمداً، بوحشية و بدون تردد. |
| Merhum Müsteşar Spadafora bu adam tarafından canice katledilmiştir. | Open Subtitles | المأسوف الراحل المستشار سبادافورا الذي قتل على يد هذا الرجل بوحشية |
| Geceler boyu, arkadaşları, çocukları aileleri zalimce onlardan koparıldı ve kimin sırada olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | ليلة بعد أخرى يرون اصدقائهم وأطفالهم كلهم يختطفون منهم بوحشية وهم لا يعرفون من سيكون التالي |
| Yani kendini acımasızca bıçakladı, cesedi attı ve kendi kulağını kesti. | Open Subtitles | تعنين أنها طعنت نفسها بوحشية أخفت جثتها، ثم قطعت أذنها؟ |
| Ailesi uykudayken hepsini acımasızca öldürmüş. | Open Subtitles | أخبرني للتو أنه قتل بوحشية عائلته بأكملها وهم نائمين |
| Zavallı çocuğun kafası karışırken ben acımasızca bir anaforla gönderildim. | Open Subtitles | بينما كانت تتحول رأس الولد كنت قد تخلصوا منى بوحشية بداخل دوامة من اليأس |
| Aaliyah çocuklarının önünde acımasızca öldürülmek üzere olabilir. | Open Subtitles | علياء على وشك ان تقتل بوحشية امام اطفالها |
| ve sahne biterken, onu alıp bu vahşi, hayvani... | Open Subtitles | و عندما ينتهى المشهد ممكن ان يأخذها بتلك القوة , بوحشية |
| Polise göre, kopan uzuvların üzerindeki yaralar sanki vahşi bir hayvan tarafından yapılmış. | Open Subtitles | ووفقاً لتقرير الشرطة، الجروح على أطرافهم، قطعت بوحشية كبيرة. يبدو كما لو أنّ حيوان برّي فعل هذا. |
| Sizden sadece ona bir vahşi gibi muamele etmemenizi rica ediyorum. | Open Subtitles | بكل بساطة أطلب منك التوقف عن معاملتها بوحشية. |
| Ama unutmayalım ki, Vahşice öldürülen iki tane masum insan var. | Open Subtitles | لكن لنضع بعين الإعتبار، بأن هنالك شخصين بريئين قتلوا بوحشية تامة. |
| 2003 yılıydı ve insanlarıma ırklarından ötürü Vahşice saldırılıyordu -- yüz binlercesi öldürüldü, milyonlarcası yerinden edildi, bir ulus, kendi devletinin elleriyle parçalara ayrıldı. | TED | كان ذلك في العام 2003 وكان شعب بلدي يهاجَم بوحشية بسبب عرقه قتل منهم مئات الآلاف، نزح منهم الملايين، وتمزقت الدولة على يد حكومتها. |
| Ya kızımı hunharca öldüren, bu adamla aynı gökyüzü altında yaşamak zoruda kalırsam? | Open Subtitles | ماذا لو... عليّ أن أعيش تحت نفس السماء مع الرجل الذي قتل بوحشية فتاتي الصغيرة؟ |
| Vatandaşlarımızdan biri hunharca katledildi. | Open Subtitles | واحدة من مواطننا قتلت بوحشية. |
| Scott Collins, eşi ve iki oğlu yataklarında canice öldürüldü. | Open Subtitles | لقد تم قتل (سكوت كولينز) وزوجته وولديه بوحشية في أسرتهم |
| Ona özelinden saldıralım, zalimce üstüne gidip fırsat kollayalım. | Open Subtitles | لو هاجمناه شخصياً , سنظهر للعيان إنتهازيون بوحشية |
| Teslimiyeti rezillik olarak gören Japon muhafızlar esirlere gaddarca davranırlar. | Open Subtitles | الحرّاس اليابانيون الذين ينظرون للإستسلام بأنه عار عاملوهم بوحشية |
| bu acımasız başkanlık yarışında, adil olmadığı açık olan kirli bir saldırıydı. | Open Subtitles | من الواضح أن هنالك قبضة حديدية عملية مجحفة تماماً بوحشية معيني الرئاسة |
| Yani hırsızlık ya da gaddarlık yapmadım sonuçta, değil mi? | Open Subtitles | ليس الأمر وكأني سرقت شيئا أو تصرفت بوحشية ضد أحدهم ؟ |
| Atına atlayıp küstah bir şekilde arazime girdiğinde, çocukları ve kadınları korkuttuğunda, sanki sen kanunmuşsun ya da Tanrı'ymışsın gibi evime baskın yaptığında, sana şunu söyleyeceğim: | Open Subtitles | عندما تأتى وتتعامل بوحشية على أرضي، إخافة الأطفال والنساء، عندما تغزو بيتي، |