| Valois Hanedanlığına karşı Bourbon Hanedanlığı, kardeş kardeşe karşı... | Open Subtitles | بيت فالوا ضد بيت بوربن اخوان ضد الاخوان.. |
| Bourbon'ın kokusunu alsaydınız benimle sevişirken, yardım edebilirdi. | Open Subtitles | لو فاحت منكِ رائحة الـ"بوربن" أثناء المضاجعة سيكون جيداً |
| Bourbon'ı çıplak vücudunuza döküp bana, "İç bunu." deseydiniz. | Open Subtitles | لو سكبتِ الـ"بوربن" على جسدك العاري وقلت لي: "إشرب هذا" |
| Derken bir gece, Amy bana geldi... elinde bir şişe Burbon ve sevdiğim bir grubun kaçak konser kaydı vardı. | Open Subtitles | وفي تلك الليلة جاءت إلى منزلي مع زجاجة بوربن وأُسطوانة للفرقة التي أحبّها |
| Elizabeth Taylor gibi kokutacak seni. Yani galiba Burbon ve vicodin kokacaksın. | Open Subtitles | سيجعل رائحتك مثل إليزابيث تايلور أظن أنها ستكون مثل رائحة "بوربن" و "فيكودين" بوربن : |
| Bilsen şaşarsın. viski mi alırsın yoksa...viski mi? | Open Subtitles | ربّما تُدهشين، أتودّين "بوربن"، أم تودّين "بوربن"؟ |
| 300 dolarlık bir küçük viski içti ve ortadan kayboldu. | Open Subtitles | كان يشرب (بوربن ) قيمتها 300 $ دولار وإختفى تماماَ |
| - Gaz yağını dök. | Open Subtitles | -أحضروا الـ(بوربن ). |
| Ayaklarıyla yaptığı şey daha önce Bourbon Sokaklarında görülmedi. | Open Subtitles | مايفعلبأقدامهلميرىمنقبل في شوارع" بوربن " |
| Ayrıca Klaus şimdi binlerce kilometre ötede Bourbon Sokağı'nda fırtınalar koparıyor. | Open Subtitles | كما أنّ (كلاوس) يبعدنا بأميال فهو يُضرم إعصارًا في شارع (بوربن) |
| - Su ve Bourbon. - Şunu scotch yapalım. | Open Subtitles | ماء و بوربن - غيرت رأيي، أريد سكوتش - |
| Belki benimle Bourbon içseydiniz, yardım edebilirdi. | Open Subtitles | ربما لو شربتِ "بوربن" معي سيكون جيداً |
| Bacaklarınızı aralasaydınız ve Bourbon göğüslerinizden ve... oranızdan damlarken, "Burdan iç." deseydiniz... o zaman size aşık olabilirdim. | Open Subtitles | لو فتحتِ ساقيكِ وتقطرّ الـ"بوربن"منصدرِك... ومن فرجك، وقلتي: "إشرب هنا" حينها قد أقع في غرامِك |
| Yani Bourbon Caddesi'nde gördüğümüz kafayı bulan, memelerini açan her turist potansiyel casus. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} أيّ أن كلّ قاطن وسائح في شارع "بوربن" جاسوس محتمل. |
| Bana bir şişe Burbon borçlusun, biliyor musun? | Open Subtitles | أنت مدينة إليَ بزُجاجة من الـ"بوربن" لعِلمك |
| Çantanı hazırla küçük kardeşim. Burbon sokağına geri dönüyoruz. | Open Subtitles | احزم حقائبكَ أخي الصغير سنذهب إلى شارع (بوربن) |
| "Burbon ve Dumain" in köşesine bakalım efendilik bağı ne kadar keskinmiş. | Open Subtitles | لركن شارع (بوربن) و (دومين) لأرى مدى التزام رابطة الاستسياد |
| - "Burbon ve Dumain" in köşesinde. | Open Subtitles | -في ركن شارع (بوربن) و (دومين ) |
| Hey, barmen, bana bir bardak viski. | Open Subtitles | "أيها النادل ، أعطني جرعة من الـ "بوربن |
| Profesör viski. Harika zamanlama. | Open Subtitles | البروفيسور "بوربن"، توقيت مثاليّ. |
| Hiç "Bourbon" viskim kalmamış. "Scotch" viski olsa olur mu? | Open Subtitles | ( ليس لدى ( بوربن لدى ( سكوتش ) حسناً ؟ |
| - Gay yağını dök. | Open Subtitles | -أحضروا الـ(بوربن ). |