| Abim diyor ki Burgess'in kafasına hedef alsa onun yerine duvar saatine isabet edermiş. | Open Subtitles | يقول اخى اذا صوب نحو رأس بورجيس ستصيب الرصاصه الساعه بدلا منه |
| Bu benim en iyi Burgess Meredith taklidimdi. | Open Subtitles | هذا أفضل تقليدٍ لي لشخصية بورجيس ميريدث. |
| Pekala, Burgess ve Roman, yakınlarda olun, ama çok da yakın değil, yardım çağırma ihtimalimize karşı. | Open Subtitles | بورجيس و رومان ابقوا قريبين ولكن ليس قريبين جدًا في حالة طلبنا دورية |
| Elizabeth'in elçisi, Lord Burgess almaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأستعمل مبعوث انكلترا في هذا اللورد بورجيس |
| -Tommy Burgess yüzünden vuruldu. Popeye Wynn kıçına yedi. | Open Subtitles | أصيب بورجيس في وجهه وأصيب وين في مؤخرته |
| Ayrıca Diane Burgess'ın bir intihar bombacısı olduğunun farkında olmadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنّ (ديان بورجيس) لا تدري أنّها ستستخدم في تفجير انتحاري. |
| Yüzbaşı Diane Burgess'ın patlamasını önlemek ve Albay Raymond Gordon'ı tutuklamak. | Open Subtitles | الحؤول دون انفجار النقيب (ديان بورجيس) والقبض على العقيد (غوردن ريموند). |
| Ben "Şimdi" diye bağırdım. Ben Burgess Meredith'im. | Open Subtitles | أنا من صرخ بكلمة"الآن." أنا بورجيس ميريدث. |
| Hey Burgess, Bridgeport Blues'u desteklemek ister misin? | Open Subtitles | بورجيس, هل تودين دعم فريق بريدجبورت بلوفش"؟" |
| - Konuşmamız gerek, Yüzbaşı Burgess. | Open Subtitles | سيّدي العقيد. يجب أن نتحدث، أيتها النقيب (بورجيس). |
| Joan Klump, Ross Cavanaugh ve Diane Burgess. | Open Subtitles | كان هناك (جوان كلامب)، (روس كافاناه) و(ديان بورجيس). |
| Diğer ikisi hakkında ihtiyati tutuklama kararı verildi. Diane Burgess hariç. | Open Subtitles | الآخران تحت الحبس الوقائي، وتنقصنا (ديان بورجيس). |
| Yüzbaşı Burgess operasyonunu Ajan Dunham ve ben yürüteceğiz. | Open Subtitles | سننسق أنا والعميلة (دونام) عملية القبض على النقيب (بورجيس). |
| Yüzbaşı Burgess'ın yerini zamanında belirleyip menzile girebilirsek bu sinyali bozarak tetiklemeyi engelleyebiliriz. | Open Subtitles | إن عرفنا مكان النقيب (بورجيس) في الوقت المناسب، ربما يمكننا التشويش على الإرسال ونمنعها من الانفجار. |
| Diane Burgess'ın yeri bulunmuş. | Open Subtitles | تمّ تحديد موقع (ديان بورجيس)، إنّها في سيارة أجرة العاصمة. |
| Ama eğer Albay, Bayan Burgess'ın içeri girmesini istiyorsa patlamayı tetikleyebilmesi için onun da içeride olması gerekir. | Open Subtitles | أعتقد أنّه إذا أراد العقيد أن تكون السيدة (بورجيس) داخل البناية. فلكي يجعلها تنفجر، يجب أن يكون بالداخل أيضاً. |
| Takip şemasına göre Burgess terminalin Kuzeybatı köşesinde olmalı. | Open Subtitles | طبقاً للرسم التخطيطي، ستقف (ديان بورجيس) قرب الجانب الشمالي الغربي للمحطة. |
| Burgess aldığı tazminatla zengin oldu. | Open Subtitles | أصبح (بورجيس) غنياً بعد تعويض الحكومة له |
| Ve Apollo Creed'le olan rövanş maçında antrenörü Burgess Meredith onu sağlak gibi eğitti. | Open Subtitles | وفي إعادة مباراته مع أبولو كريد, مدربه (بورجيس ميريدث)جعله يتدرب بيده اليمنى. |
| Zaten hallettin. Evet, Atwater ve Burgess sinyali takip ediyorlar. | Open Subtitles | نعم, (آتواتر) و (بورجيس) في طريقهم لتتبع الإشارة |