| O meslektaşa bakıp da senin yüzünü gördüğümde ne kadar şaşırdığımı hayal edebilirsin. | Open Subtitles | بوسعكَ تصوّر دهشتي حينما بحثتُ عن ذلك الزميل ورأيتُ وجهكَ |
| Evet, bilmek istiyorum. Dünyadaki istediğin kızı elde edebilirsin, ama neden ben? | Open Subtitles | أجل، أودُّ أن أعلم، إذّ أنّ بوسعكَ نيل أيّ فتاة في العالم، فلمَ تريدني أنا تحديداً؟ |
| Baş edebileceğini düşünüyorsun ama günün birinde baş edemiyorsun. | Open Subtitles | تظنّ بوسعكَ أن تحملّه، ثم ذات يومٍ لا تستطيع |
| Ama beni biraz olsun ikna edebileceğini düşünecek kadar aptal olamazsın. | Open Subtitles | لكن لا يمكنكَ بأيّ حال أن تكون غبياً كفايةً لتظنّ بوسعكَ إقناع أيّ جزء منّي |
| Derhal saldırırsan bütün hısımlarının hakkından gelebilirsin. | Open Subtitles | هاجم الآن وسيكون بوسعكَ أن تهزم كلّ أعدائِك |
| Adamını alabilirsin. Kontrollerden sonra paranız yatacak. | Open Subtitles | بوسعكَ إستعادة رجلكَ، ستحصل على مالك حالما يتم تفحّص الاعتراف الأخير. |
| İyi, iki işi bir arada yapabilirsin. Burası harap bir halde. | Open Subtitles | حسنٌ، بوسعكَ أن تنعم بالشماتة وأيّما تشاء، لكن هذا المكان مُهمل |
| Günahını sürdürmekten başka yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | ،ليس بوسعكَ فعلُ شيء .إلا أن تكفر خطيئته |
| Pekala. Kalan yaraları kendin tedavi edebilirsin. | Open Subtitles | حسنٌ، بوسعكَ معالجة باقي إصاباتكَ بنفسك. |
| Kuralı görevimiz bittiğinde fesh edebilirsin, yanılıyor muyum? | Open Subtitles | بوسعكَ إلغاء القاعدة لدى انتهاء المهمّة، صحيح؟ |
| Ya da adayı terk edebilirsin. Ve bir nebze onurun kalır. | Open Subtitles | بوسعكَ أن تغادر هذه الجزيرة ولّي ذاتكَ قليلًا من الاحترام |
| Teknik olarak yine ikram edebilirsin. | Open Subtitles | عملياً، بوسعكَ أن تعرض عليّ شراباً |
| Ona yardım ederek bunu telafi edebileceğini mi? | Open Subtitles | أنّ بوسعكَ التعويض عن ذلك بمساعدتها؟ |
| Babana bana, Gözden Düşen'i bulmak için yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني والدكَ أنّ بوسعكَ مساعدتي للوصول إلى "المُسقط". |
| En azından bunu artık kabul edip hayatına devam edebileceğini biliyorsun. | Open Subtitles | على الأقل بوسعكَ الآن تقبّل ... الأمر .. و المضي قدماً في أنْ تواصل بقيّة حياتك |
| Şişman arkadaşını kendin kurtarabilirsin, ve bir de bu Vatanseverler problemi, onların da kendin üstesinden gelebilirsin. | Open Subtitles | بوسعكَ أن تأخذ صديقكَ البدين و أولئك الوطنيون أيضاً و بوسعكَ أنْ تحشرهم في... |
| Ya da istersen sen dışarı gelebilirsin. | Open Subtitles | -ربّما بوسعكَ الخروج إذا ما تريد |
| - Hayır, bizimle gelebilirsin! | Open Subtitles | -كلّا، بوسعكَ أن تأتي معنا ! -لا بدّ أن نذهب ! |
| Emin olabilirsin! Doğru fiyata yalnızca hazineleri değil, hayalleri, kalbi hatta ve hatta insanlarımın hayatını bile satın alabilirsin! | Open Subtitles | حالما تعرض الثمن المناسب بوسعكَ شراء الكنوز، الأحلام، القلوب وحتّى حيوات البشر. |
| Onlar güvende olduğunda karını geri alabilirsin. | Open Subtitles | ولمّا يصبحون في مأمنٍ سيكون بوسعكَ إستعادة زوجتكَ |
| Senin için harika şeyler yapabilirim. Sen de benim için harika şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | بوسعي إسدائكَ أعمالاً عظيمة، و بوسعكَ إسدائي أعمالاً عظيمة. |
| Çünkü yapabileceğin bir şey var. | Open Subtitles | لأنني أظنّ إنّ هنالكَ شيئاً بوسعكَ فعله |