| Ama sizi uyarıyorum, onlara Bir santim müsade edin, bütün vücudunuzu ciğnerler. | Open Subtitles | ولكنى أحذركم، ما تعطوهن بوصة واحدة حتى يجتاحوكم |
| Ve tüm bunlara rağmen, Bir santim bile ilerliyemiyoruz. | Open Subtitles | وبعد كل هذا نجد اننا لن نستطيع ان نزحزح بوصة واحدة |
| Yalvardı, rica etti fakat kadın Bir santim bile adım atmadı. | Open Subtitles | لقد توسل إليها وناشدها ولكنها لم تتزحزح بوصة واحدة |
| Ve Güney Amerika'da olduğumuz için, Peru'da bulunan Lima'ya gidelim, yılda sadece bir inç yağmur alan yüksek nemli bir bölge. | TED | وبما أننا في أمريكا الجنوبية، دعنا نذهب الى ليما في بيرو، منطقة ذات رطوبة عالية التي تتلقى بوصة واحدة فقط من هطول الأمطار كل عام. |
| Bir milim bile kıpırdamayacağım. Ben de. | Open Subtitles | -إننى لن أتحرك بوصة واحدة |
| Bir metrelik kıvrım. | Open Subtitles | اذا ملتى بوصة واحدة .. |
| Arkadakini biraz kaldırabilir misin? | Open Subtitles | أيمكن رفع المسند بوصة واحدة ؟ |
| Beni arabanıza aldığınızda asıl suçludan birkaç santim ötedeydiniz. | Open Subtitles | كنت على مسافة بوصة واحدة عن المرأة التي تريدها بينما كنت تضعني في سيارتك |
| Kapıyı Bir santim bile açarsanız, alarm devreye girer. - Bunu biliyorum! | Open Subtitles | لو فتحت الباب بوصة واحدة سينطلق جهاز الانذار |
| Bir santim kıpırdasam üstüme yığılıp beni gömecek. | Open Subtitles | إذا ما حركت بوصة واحدة فيأيّإتّجاه.. سينهار.. و يدفنني أسفله |
| Bir santim hareket ederlerse vurun. | Open Subtitles | اذا تحركوا بوصة واحدة ،أطلقوا النار عليهم |
| Sayfadaki Bir santim, normal ölçüde yaklaşık 1,2 metreye denk geliyor. | Open Subtitles | فإنّ بوصة واحدة على الرسم تعادل عشرة أقدام على الأرض |
| Yemin ederim, bana Bir santim daha yaklaşırsan seni vuracağım. | Open Subtitles | , أقسم بالله , إذا أقتربت بوصة واحدة إلي سأطلق عليك النار |
| Bir santim oynasam bunların hepsi üzerime yıkılacak. | Open Subtitles | بوصة واحدة الأمر بأكمله سينهار |
| Tüm pistlerde bir inç boyunda sıkışmış kar var. | Open Subtitles | بوصة واحدة ثلجِ مكتظِ على كُلّ الممرات. |
| Sadece bir inç... o heriften sadece bir inç ötedeydim! | Open Subtitles | لقد كنت على بعد بوصة ، بوصة واحدة من ذلك الشخص ! لقد كان هناك |
| Bir milim bile kıpırdamam. | Open Subtitles | ولن أتحرك بوصة واحدة! |
| Bir metrelik kıvrım. | Open Subtitles | اذا ملتى بوصة واحدة .. |
| Arkadakini yukarı kaldırabilir misin? | Open Subtitles | أيمكن رفع المسند بوصة واحدة ؟ |
| Pekala kas gücü, resmi hafifçe kaldırıp birkaç santim öne doğru çek. | Open Subtitles | حسناً ، الآن ، سترفع العضلات اللوحة بحرص من خُطافها وستُحركها للأمام حوالي بوصة واحدة |