| Tanrı İbrahim'e, "Oğlunu benim için öldür." der. | Open Subtitles | قال الله لإبراهيم "ضحي بولدك من أجلي" قال الله لإبراهيم "ضحي بولدك من أجلي" |
| O zaman, Oğlunu ara ve ona gelemeyeceğini söyle. | Open Subtitles | اتصلي بولدك وأخبريه انك لست قادمة -أين هو؟ |
| Oğlunu dünyaya benim atam getirdi. | Open Subtitles | إن جدتي هي من أتت بولدك إلى هذا العالم. |
| - Beyefendi oğlunuzla alakadar olabileceğime artık emin değilim. | Open Subtitles | سيدي، أنا لست واثقة بعد الآن أنه يمكنني أن أعتني بولدك |
| - Bayım, bu durum oğlunuzla ilgili olabilir. | Open Subtitles | سيدي، قد يكون هذا مرتبطاً بولدك. |
| Oğlunuzdan çok etkilendik doğrusu. | Open Subtitles | نحن معجبون جدا بولدك |
| Oğlunuzdan hoşlandı. | Open Subtitles | لقد أعجب بولدك |
| Tanrı İbrahime, "Oğlunu benim için öldür." der. | Open Subtitles | قال الله لإبراهيم "ضحي بولدك من أجلي" |
| Oğlunu düşünmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تُفكري بولدك. أبني؟ |
| - oğlunuzla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | انا فخورة جدا بولدك |