| Dudakları dolgun fakat biçimli inciden daha beyaz dişlere açılıyor. | Open Subtitles | شفاهها ممتلئة وبصورة جميلة جدا أسنانها أشد بياضا من اللوز |
| Bunu yazan el, üstüne yazdığı kağıttan bile daha beyaz. | Open Subtitles | وأنصع بياضا من الورق المسطور عليه اليدّ الجميلة التى كتبت |
| Buradaki beyaz kenardan daha beyazını koyduğumu ve sizi aldattığımı düşünebilirsiniz. | TED | قد تعتقد بأنني قد غششت بأنني قد وضعت بياضا أقل من بياض الحدود هناك |
| Bu gördüğüm en beyaz adam. | Open Subtitles | هذا هو بياضا الرجل لقد رأيت من أي وقت مضى. |
| Hazır bahsetmişken, fotoğraflarda suratını daha az beyaz gösterebilecek bir yöntem var mı? | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك، هل هناك طريقة ما يمكن ان تجعل بشرتك اقل بياضا منها في الصور ؟ |
| - En azından beyaz tenli olmanı sağlar. | Open Subtitles | - ما لا يقل عن ذلك وأبوس]؛ ليرة لبنانية تحصل على البيض الخاص بياضا. |
| Bu sayede daha beyaz görünüyor. | Open Subtitles | هــذا المسحوق يعطيهــا منظرا أكثر بياضا |
| Ama cildiniz düşündüğümden daha beyaz. | Open Subtitles | لكن بشرتك أكثر بياضا من ما كنت اعتقد |
| Asıl ben Prince'im. Benim cildim seninkinden daha beyaz. | Open Subtitles | أنا الأمير جلدي أكثر بياضا من جلدك |
| Asıl ben Prince'im. Benim cildim seninkinden daha beyaz. | Open Subtitles | أنا الأمير جلدي أكثر بياضا من جلدك |
| Gökten hiç düşmemiş bir kar tanesinden daha beyaz. | Open Subtitles | -إنه أبيض أكثر بياضا من أي جليد ينهمر |
| Bundan daha beyaz. | Open Subtitles | اكثر بياضا من هذا |
| Acayip beyaz bir olay. | Open Subtitles | وهذا أشد بياضا من السكواش، |
| Son olarak, rahip senden daha beyaz. | Open Subtitles | وأخيرا، شخص ما أشد بياضا مني. |