| Adamın biri bikini giyince seni güzel buluyor... - sen de yarışmayı unutuyorsun. | Open Subtitles | شخص ما يعتقد بأك مثيرة في بيكيني وأنتي تنسي كلّ شيء عن المسابقة |
| bikini giyip reklama çıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن تفعل الإعلانات التجارية في بيكيني. |
| Yani bütün yolu Leopar desnli bir bikini giyen bir adam görmek için mi geldim | Open Subtitles | سَحبتَني طول الطّريق هنا للنَظْر إلى الرجلِ في بيكيني جلدِ نمرِ |
| Bana büyük annenin bikinili resmini göster lütfen. | Open Subtitles | تظهر لي صورة من الجدة في سلسلة بيكيني لها، من فضلك. |
| Pasifik'teki bikini Atoll'de 1946 temmuzunda iki adet atom bombası patlatıldı. | Open Subtitles | في جزيرة بيكيني أتول، بالمحيط الهادئ تم تفجير قنبلتين ذريتين في يوليو من عام 1946 |
| Original Cindy istifa edip bir bikini alacak. | Open Subtitles | سيندي الأصلية تعلن استقالتها وتريد شراء بيكيني. |
| En son böyle bir partiye geldiğimde sadece kırışık bir bikini giyebiliyordum. | Open Subtitles | آخر مرة حضرت فيها حفلة مثل هذه كان يمكنني أن أرتدي بيكيني منفوش. |
| Bu-- bu tablo için, 8 saatimi bikini ile bir kayanın üzerinde harcadım. | Open Subtitles | هذه.. قضيت ثمان ساعات على صخرة بثوب سباحة بيكيني لأجل هذه اللوحة |
| Sarah bir bikini giyiyor ve afişte, beni kovduruyor mu? | Open Subtitles | تَضِعُ ساره على a بيكيني و whammo، تَحْصلُ عليني أطلقتُ؟ |
| Ama siyah bir bikini, çünkü hala yastadır. | Open Subtitles | ولكن بيكيني اسود لأنها مازلت تريد أن تسمرُ |
| 18'inde ve selofan* bir bikini giyiyordu ve sen yinede bir şey becerememiştin. | Open Subtitles | كان بإمكانها أن تكون في الـ 18 و ترتدي بيكيني من السلوفان و لن تحصل عليها |
| Sana tuhaf gelecek bir şey söylemeyi istemiyorum ama... havuzda bikini giymesen olur mu? | Open Subtitles | لا أريد أن أبدو وقحة حول هذا،ولكن.. أيمكنكِ ألا ترتدي بيكيني في حمّام السباحة ؟ |
| Cüzdanimda, metal bikini giydigin bir fotografin var mi? | Open Subtitles | هل هناك صورة لك في محفظتي مرتديا بيكيني معدني؟ |
| Halan kampusun içinde bikini giyiyor. | Open Subtitles | خالتك ترتدي بيكيني وترقص في الحرم الجامعي |
| Eğer benekli bikini yazıyorsa benekli bikini giy. | Open Subtitles | إذا يُخبركِ أن تلبسي بيكيني بقماش منقط، إلبسي بكيني بقماش منقط. |
| Alana, biraz ara ver, geri gel, yeni bir bikini giy, mükemmel olur. | Open Subtitles | آلانا ، خذي قسطاً من الراحة و عودي ثانيةً. و أرتدي بيكيني آخر، سيكون ذلك رائعاً |
| Eğer tutucu değilsen neden çıplak kız arkadaşının üstüne bikini çizdin? | Open Subtitles | إذا لم تكن ضعيفاً إذا لم رسمت بيكيني على جسم فتاتك العارية؟ |
| Pon pon kızlar bikinili köpek yıkama şovu, ve şehir festivali. | Open Subtitles | غسل كلب بيكيني لرئيسة مشجعين المدرسة الثانوية معرض مقاطعة كامدين |
| Yani beyaz bikinili ve ıslandığımda herşeyi gösteren mi? | Open Subtitles | هل يعني واحد في بيكيني أبيض أظهرت أن كل شيء عندما حصلت على الرطب؟ |
| Yani arabaya hem bikinili, hem kabanlı birer kız oturtup ikisini de rahat ettirebilirsin. | Open Subtitles | لذا، يمكنك أن تصعد فتاة ترتدي بيكيني وآخرى ترتدي سترة، وكلاهما يشعرا بالإرتياح. |
| Geçenlerde St Cits'deydim, üstümde yeni Kamali leopard desenli bikinim vardı. | Open Subtitles | بهذا الثوب الجديد ، الـ (بيكيني) جلد النمر سيُعيد عقارب الساعة إلى الوراء ، لحظة زواجي |
| Bugün, millet, size yepyeni Care Bear bikinisini sunacağız! | Open Subtitles | اليوم سيداتي سادتي، سنقدّم لأول مرّة بيكيني "كير بير"! |