| Kardeş Baines bir dolandırıcı, ama bir el diğerini yıkar. | Open Subtitles | ،الأخ "بينز" لديه أخطاء كثيرة و لكن يد تغسل الأخرى |
| Kardeş Baines bir dolandırıcı ama bir el diğerini yıkar. | Open Subtitles | ،الأخ "بينز" لديه أخطاء كثيرة و لكن يد تغسل الأخرى |
| Dr. Toni Baines zamanlamanın çok önemli olduğunu hatırlatıyor. | Open Subtitles | الدكتور توني بينز يذكرنا أن التوقيت أمر بالغ الأهمية. |
| - Fasulyelerin burada, Fasulye. - Bana biraz daha lâzım Willie. | Open Subtitles | (إليكِ الفاصوليا يا (بينز - (احتاج لطعام أكثر يا (ويلي - |
| Sence Jeff ve Benz birlikte mi çalışıyor? | Open Subtitles | أذن هل تعتقدين بأن جيف و بينز يعملون على هذا الأمر معاً ؟ |
| Dinle Beans, bana bir iyilik yap. | Open Subtitles | اسمع يا بينز سولي معروف لا تسمع شيقلونلك الدكاترة |
| Raporumu Dr. Baines'e verdikten sonra bana ilaç verdiler. | Open Subtitles | اتعلمين انهم خدروني بعد ان ارسلت تقريري لدكتور بينز. |
| İçeri girmeye çalıştım, ama arkadaşın Dr. Baines beni dışarı attırdı. | Open Subtitles | حاولت الدخول، لكن صديقك الدكتور بينز رمتني خارجا. |
| Daha sonra Dr. Baines'in bir kopyasını aldığına dair bir yol deneyip bulmaya çalışacağız. | Open Subtitles | ثم نحاول ان نجد طريقة لإثبات أن الدكتور بينز حصلت على نسخة منه. |
| Komutan Laderman, Samuel Platt, Dr. Baines. | Open Subtitles | رئيس مجلس الإنماء والإعمار ليدرمان، سامويل بلات، دكتور بينز. |
| İnsanım ben, insan doğdum, senin gibi, Baines! | Open Subtitles | بالطبع أنا بشري، وقد ولدت بشرياً مثلك يا بينز |
| Baines ve temizlik personelinden biri, her zaman işin içinde bir kadın vardır. | Open Subtitles | بينز ومعه إحدى عاملات التنظيف لابد من وجود امرأة متورطة دائماً |
| Hepimiz sakin olalım. Bu şık elbiseli arkadaşların kim, Baines? | Open Subtitles | لنهدأ جميعاً ، ومن أصدقائك هؤلاء يا بينز ؟ |
| Baines, bu insanları bırakıp benimle içeri gel. | Open Subtitles | ابتعد عن تلك الجماعة يا بينز وتعال معي للداخل |
| Fasulye, zaten bana üç çeyreklik borçlusun. | Open Subtitles | أنتِ مدينةٌ لي بثلاثة كوارتات يا (بينز). |
| Başkan vadideki bütün arazileri satın aldı. Sizin çiftliğiniz hariç, Bayan Fasulye. | Open Subtitles | اشترى رئيسُ البلديّة الأرضَ في الوادي باستثناء مزرعتكِ يا آنسة (بينز). |
| Senin için ne kadar zor olduğunu anlıyorum, Fasulye, ama doğru kararı veriyorsun. | Open Subtitles | أقدّر صعوبةَ الأمر عليكِ (بينز). لكنّكِ تتّخذين قراراً عمليّاً. |
| 1885 yılında, Karl Benz otomobili icat etti. | TED | في عام 1885 ، اخترع كارل بينز السيارة |
| Benz araba kullanıp lüks içinde yaşamak lazım. | Open Subtitles | ينبغي أن تقود سيارة "بينز" وتعيش في غنى. |
| Jelly "Yok edici" Beans oradan bakıp, beynimin içine girmesi yüzünden yeteri kadar zorlanıyorum zaten. | Open Subtitles | الأمر صعب بما فيه الكفاية مع "جيلى بينز" الداعر هناك يحدق بي بالأسفل، يحاول الدخول لرأسي |
| Anladık, Beans. | Open Subtitles | فهمنا ذلك ، "بينز"، لديك خصى لذيدة لا داعى لتتفاخر بذلك |
| Bekle, bekle. Saul, Franklin Norman Beenz kim? | Open Subtitles | انتظر، انتظر سول من هو فرانكلين نورمان بينز ؟ |
| Benes'e zarar vermeden şu duvar boyunca bir tüpü çalıştırabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكن ان امرر انبوب خلال عبر هذا الجدار دون ان اضر بينز ؟ |
| Bean bara seni görmeye gelmediği güne kadar yani. | Open Subtitles | نفس اليوم الذي لم يظهر فيه لمقابلتك في حانه بينز |
| Evet. Vay canına Amanda Bynes'tan daha ağır nüshalar taşıyorsun. | Open Subtitles | انت تحمل الكثير من المشاكل الثقيلة اكثر من اماندا بينز |