| Baş dedektif uzun bir adamdı kısa bir adı vardı Pence gibi. | Open Subtitles | المحقق الرئيسي كان رجلا طويلا و اسمه قصير بينس |
| ABD haber ajansı, Rogers, Pence ve Burton'u çağırdı. | Open Subtitles | وكالات الانباء تتناقلها الآن بين وكالة روجرز بينس,وبورتن. |
| O ve Bay Banes, şehir merkezine gelecek. İyi şanslar. | Open Subtitles | هو والسيد (بينس) سيقابلانك في المدينة، حظاً سعيداً؟ |
| Beans'i gördün mü anne? | Open Subtitles | هل رأيت بينس , أمى؟ - مم-ممم - |
| Red Pines halkına, ailevi değerlere dönüşü... vaad ettim, ve yaptım da. | Open Subtitles | أنا وعدت سكان ريد بينس العودة لقيم العائلة و أنا عنى ذلك |
| Tampa polisinde Banse'nin takma isimlerinden birini kullandığı kayıtlı eşyalarının yerini Orlando'da olduğunu belirledi. | Open Subtitles | بينس أعطاها لزوجته خلال هذا الوقت شرطة تامبا حددات مكان ما يُعتقَد أنه بقايا الفتاة في حاوية تخزين |
| Tabii ki, fakat bilmeniz gereken yalnızca Bay Baynes veya sizin tabirinizle Albay Wegener için olmadığı. | Open Subtitles | يمكنك، لكن أعتقد أنّ كلّ ما تحتاج معرفته أنّها لم تكن للسيّد (بينس) أو قائدك (فيجنر) |
| Tuto Benes'e gidebiliriz ama rezervasyon yok. | Open Subtitles | أعتقد أننا نستطيع الذهاب لمطعم توتو بينس |
| Tavo, Bayan Pence'e şeker ölçüm cihazı verir misin? | Open Subtitles | تافو" هل يُمكنكَ أن تُعطي السيّدة "بينس" واحداً من مستلزمات حديثي الإصابة بمرض السُكري" |
| "Pence", "Bryan" "Pence Yolu", "Pence Bulvarı" gibi cadde isimlerini bir arat bakalım. | Open Subtitles | حسناً ، تحققي من كل الشوارع التي اسمها (بينس) أو (براين) طريق "بينس" ، شارع "بينس" |
| - Pence Bulvarı... | Open Subtitles | "بينس" للمنازل الريفية ؟ |
| Baş dedektif uzun bir adamdı kısa bir adı vardı Pence veya Vince gibi bir şeydi. | Open Subtitles | ...المحقق الرئيسي كان رجلاً طويلاً له اسم قصير (كـ (بينس) أو (فينس |
| Noah Banes hatta. Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أنا آسفة، (نوح بينس) على الخط 1 يقول أن الأمر هام جداً |
| Banes şüpheleniyor ve hormon değerlerin kontrolden çıkmaya başladı. | Open Subtitles | (بينس)، يشمشم في الأنحاء وهورموناتك خارجة عن السيطرة |
| Annene hoşça kal de, Beans. | Open Subtitles | قل مع السلامة لأمك بينس |
| Beans? İyi misin? | Open Subtitles | بينس هل أنت بخير؟ |
| Pines Motel. Korkarım ki... Başka şansı kalmadı. | Open Subtitles | بفندق بينس ليس امامها الكثير من الخيارات في الحقيقة |
| Dave Pines, birinci derece terfi. | Open Subtitles | جوي بينس محق من الدرجة الثاثة |
| Donald Banse adında bir oyuncak satıcısı. | Open Subtitles | (بائع ألعاب يسمى (دونالد بينس |
| Mildred Banse? | Open Subtitles | ميلدريد بينس)؟ ) نعم |
| Bay Baynes, sizi tekrar görmek ne güzel. | Open Subtitles | سيّد (بينس)، تسرني رؤيتك مجدداً |
| Baynes. | Open Subtitles | (بينس) |
| - Benes'i öldüremediklerini biliyorlar. | Open Subtitles | هم يعلمون انهم فشلوا فى قتل بينس |