| Ama yine de, Ara sıra özüme dönmek çok eğlenceli oluyor. | Open Subtitles | لكن ما زال بإمكاني الاستمتاع بالعودة إلى جذوري بين الحين والآخر. |
| Ama Ara sıra yastığımmış gibi davranmama engel olmuyor bu. | Open Subtitles | لا يعني أنني لا أدّعي أنها وسادتي بين الحين والآخر. |
| - Ara sıra beni dinlemiş olsaydın hamamböceği gibi bir delikte yaşamazdın. | Open Subtitles | رُبما لو استمعت إليّ بين الحين والآخر لما حييت كالصرصور في جُحر |
| Arada bir şamata çıkarmak için de kullanırdık, ama çoğunlukla ofimizdi orası. | Open Subtitles | استمعلناه بين الحين والآخر في عملياتنا لكنه كان في الغالب مكتب لنا |
| Ancak Arada bir buna benzer garip kaya yığınlarına denk geliyorsunuz. | Open Subtitles | لكن بين الحين والآخر تتخبّط في تل غريب من الأحجار كهذا. |
| Senin, Arada sırada bir kaç bira içme lüksün olamaz. | Open Subtitles | ليس لديك الحرية بشرب كأسين من البيرة بين الحين والآخر |
| Ben Bazen, şimdi ve sonra onun yerine onunkini koymalıyım. | Open Subtitles | لا بد لي من وضعه في مكانه بين الحين والآخر |
| Ara sıra bir tanesini öldürmek zorunda kalıyoruz. | Open Subtitles | بين الحين والآخر لابد وأن نقتل واحدا منهم |
| Ara sıra büyük bir kaşık şeker yedim. | Open Subtitles | بين الحين والآخر آكل ملعة كبيرة من السكر الناعم |
| Ara sıra yoldan kız alırım. | Open Subtitles | بين الحين والآخر أركب فتيات من على الطريق |
| Yani belki de böyle her gün her gün sinemaya gitmek yerine Ara sıra gitmeliyiz. | Open Subtitles | ربما علينا أن نقلل من الذهاب للسينما, فقط بين الحين والآخر. |
| Ara sıra tanıtımı kendi başıma yapacağım. | Open Subtitles | بين الحين والآخر سأقدم هذه الفقرة بنفسي. |
| O günden beridir orayı Ara sıra adam kazıklamak için ama genellikle ofis olarak kullanırdık. | Open Subtitles | استمعلناه بين الحين والآخر في عملياتنا لكنه كان في الغالب مكتب لنا |
| Ziyafeti bölen tek şey Arada bir gerek duyulan nefes alma ihtiyacı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يقاطع الوليمة هو الحاجة لأخذ نفس بين الحين والآخر. |
| Arada bir kabuğumuzdan çıkmak bizim için iyi bir şey. | Open Subtitles | من المفيد لنا أن نخرج من عابئتنا بين الحين والآخر |
| İşte, burada, herkes Arada bir çamura saplanır. | Open Subtitles | أترون، الجميع هنا ينحصر في الطين بين الحين والآخر |
| Senin de Arada bir insanlarla dışarı çıkman fena olmaz | Open Subtitles | مزيد من الأخبار السارة ولن يضرك أيضاً الخروج بين الحين والآخر أيضاً |
| Dışarıda Arada sırada hırsı ödüllendiren kocaman bir dünya var. | Open Subtitles | ثمة عالم كبير بالخارج حيث بين الحين والآخر يُكافئ الطموح |
| Arada sırada insanların da basitçe söylemek gerekirse cansızlaşabildikleri oldu, bu kısa bir süre cansızlaşan insanları anlatan hikayeler arasında beni en çok ilgilendiren içinde soğuk geçenler. | TED | بين الحين والآخر يدخل البشر في حالات قصيرة من توقيف الحركة ومن قصص هؤلاء البشر الذين توقفت حركتهم مؤقتا أكثر ما يعجبني منها هو القصص الخاصة بالبرد. |
| Bazen de sürekli konuştukları teknik şeylerin yarısına bile yetişemediğin için hüsrana uğradıklarında seni azarlarlar. | TED | و بين الحين والآخر قد يعنفوك، حين يحبطون لأنك لا يمكنك حقًا مواكبة نصف الأشياء التقنية التي ينبهون لها كل وقت. |
| ve erler zaman zaman son derece aptal şeyler yaparlar. | Open Subtitles | والمُلازمين بين الحين والآخر يقومون بأشياء غبيّة بِشكّل لا يُصدّق. |