| Bunu kişisel almayın ama önümüzdeki altı ay boyunca göz teması yasak. | Open Subtitles | لا تأخذوا الأمر بشكل شخصي لكن يمنع التواصل بالعيون لمدة ستة أشهر | 
| Şimdi şirketler diyecek ki, "Ah, veri bilimcilerimizi bizden almayın. | TED | الآن، ستقول الشركات، " أوه! لا تأخذوا علماء القرار منّا | 
| Siz ikiniz, bu kutuyu almanızı istiyorum ve ormana gömün. | Open Subtitles | أريدكما أن تأخذوا هذا الصندوق و تدفنوه في الغابة | 
| O zaman oraya gidin ve o kadının şekerini elinden alın. | Open Subtitles | اذا اقترح ان تذهبوا كلاكما و تأخذوا حلوى هذه المرآة حالا | 
| Bu adamları alıp boyunlarını kırma isteğini duyabiliyor musunuz? | TED | هل تحسون أنكم تودون أن تأخذوا هؤلاء وتدقوا أعناقهم ؟ | 
| Şimdi, dürüst olun, yalan söylerseniz testlerde çıkar ve para alamazsınız. | Open Subtitles | حسناًً ولكن يجب الا تكذبوا حتى تأخذوا نقود | 
| Peki. Siz çocuklar bir şey almayın. Gözüm üzerinizde. | Open Subtitles | لا تأخذوا شيئاً أيها الأطفال، أنا أراقبكم | 
| Doğru. Çok ciddiye almayın. Gayet güzel işler yapıyoruz. | Open Subtitles | هذا صحيح، لا تأخذوا الأمر بجدية جميعناً أبلى بلاءاً حسناً | 
| Kulağında sarı etiket olanı almayın. | Open Subtitles | لا تأخذوا البقرة التي بإذنها علامةً صفارء | 
| Sakın otostopçuları almayın arabanızın çatısı altında. | Open Subtitles | .... لا تأخذوا أبدا متطفلين من الطريق على كبوت سياراتكم | 
| Fotoğrafı dikkate almayın. | Open Subtitles | لا تأخذوا هذة الصورة بعين الإعتبار | 
| Pişirilmesi gereken hiçbir şey almayın, tamam mı? | Open Subtitles | لا تأخذوا أي شىء يحتاج الى الطبخ؟ | 
| ..evlerinde oturmuş, paralarını almanızı beklediklerini bilin. | Open Subtitles | يجب أن تعرفوا أن هؤلاء الناس يجلسون في بيوتهم و ينتظرونكم حتى تأخذوا أموالهم | 
| Yani komşunuz tartıştı, gülüşü ve postalarını sizin almanızı istedi? | Open Subtitles | إذا جيرانكم , تجادلوا , ابتسموا , وطلبوا منكم أن تأخذوا بريدهم؟ | 
| Silahlarınızı alın! Kendi silahınız olması gerekmez. Bir silah alın, yeter! | Open Subtitles | خذوا البنادق ، ليس مهما أن تأخذوا البنادق خاصتكم ، أى بندقية فحسب. | 
| alın. alın biraz abur cubur yiyin. | Open Subtitles | خذ , تستطيعوا أن تأخذوا جميعًا وجبة خفيفة | 
| Doğum günü geldiğinde herkesin izin alıp istediğinizi yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | وسوف ارجع في عيد مولده ، واجعلكم تأخذوا اليوم اجازة واقود عليكم كلكم | 
| ...ama kermesimizi asla alamazsınız" | Open Subtitles | "لكنكم لن تأخذوا سوقنا للأشياء المستعملة ابداً" | 
| Lütfen. Sen alamazsın- Çocukları alma. | Open Subtitles | أرجوكم لا يمكنكم أن تأخذوا لا تأخذوا الأطفال | 
| Neden onun yeteneğini de almadınız ki? | Open Subtitles | لماذا لم تأخذوا موهبة هذا الرجل؟ | 
| Burada paramı zorla alamazsın, o da alamaz. | Open Subtitles | لا يمكنك أنت ولا هو أن تأخذوا المال مني | 
| Hadi, otobüs on dakika için burada duracaktır Buradan biraz çerez alabilirsiniz. | Open Subtitles | ستتوقف الحافلة لمدة عشر دقائق يمكنكم ان تأخذوا قسطا من الراحة | 
| Trenden inerken, eşyalarınızı yanınıza almayı unutmayın lütfen. | Open Subtitles | عند مغادرة القطار، تذكروا رجاء أن تأخذوا كل أغراضكم معكم | 
| Lütfen İnek Moo'yu ön saflara götürmeyin! Lütfen! | Open Subtitles | لا تأخذوا البقرة إلى الجبهات |