| Buzdan evlerinde yaşayan minik Eskimolar var ve onları aslanlar yiyor bu da içimi parçalıyor. | Open Subtitles | و صغار الاسكيمو الذين يعيشون داخل مكعبات ثلجية و تأكلهم الاسود و هم فعلا يشعرون بالحزن |
| Sadece yiyor musun, yoksa parça olarak mi kullaniyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تأكلهم فقط أم أنت تستخدمهم كقطع لغز ؟ |
| Erkeklerle yattıktan sonra onları yiyor diye duydum. | Open Subtitles | -سمعت أنها تعاشر الرجال ثم تأكلهم |
| Ama böcekleri yiyen küçük hayvanlar daha büyük hayvanlar tarafından yeniyorlar daha da büyük hayvanlar tarafından. | TED | ولكن تلك الحيوانات الصغيرة التي تأكل الحشرات تأكلهم الحيوانات الكبيرة، لا تزال هناك حيوانات كبيرة. |
| Küçük balıklar sıcak suyun kenarına kadar gelip duruyor ve büyük balıklar soğuk sudan çıkıp onları yiyordu. | Open Subtitles | الأسماك الصغيرة ستّصل الى حافة المياه الحارة و تتوقف و الأسماك الكبيرة تخرج من المياه الباردة و تأكلهم |
| Kremayla yiyene dek bekle. | Open Subtitles | أنتظر حتى تأكلهم مع الكريم |
| Sonrasında yiyor musunuz? | Open Subtitles | هل تأكلهم بعد تقشيرهم؟ |
| Onları gerçekten çok hızlı yiyor. | Open Subtitles | انها تأكلهم بسرعة |
| Onları yiyor musun? | Open Subtitles | هل تأكلهم ؟ |
| Daha fazla diatomla onları yiyen devasa hamsi ve ringa sürüleri de geldi. | Open Subtitles | مع المزيد من الديتومات جاءت أسراب كبيرة من أسماك للأنشوفة و الرّنجة تلك التي تأكلهم. |
| Korktukları şeylerin bazıları onları, insanları yiyen şeylerden korumaya başlamış. | Open Subtitles | بعض من المخلوقات التي كانوا يخافون منها بدأت بحمايتهم من المخلوقات التي كانت تأكلهم. |
| Korktukları şeylerden bazıları onları yiyen şeylere karşı gelmeye başlamış. | Open Subtitles | احد تلك الاشياء التي يخشونها بدأ في حمايتهم من الأشياء التي تأكلهم |
| Onları yiyordu. | Open Subtitles | كانت تأكلهم. |
| Onları yiyordu. | Open Subtitles | كانت تأكلهم. |
| Bunlari Violet yiyene kadar bir yere saklasana. | Open Subtitles | ضع هذا بعيداً في مكان ما حتى تأكلهم فيما بعد (فيلوليت) الصغيرة |