| Margaret'le saatlerce sigorta serüvenleri hakkında konuşmak beni öldürüyor. | Open Subtitles | جنون فقط انا قمت مع مارجرت بخصوص تأمينها اقصد | 
| Yani siz onun sigorta poliçesiydiniz. Eğer büyükleri oyuna dahil etmeseydi, yorum yazacak mıydınız? | Open Subtitles | إذن أنت كنت بوليصة تأمينها إذا لم تتمكن من محاسبة هؤلاء البارزين | 
| sigortası bitine kadar masrafları karşılarlar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم سيبقونها في المستشفى إلى نهاية تأمينها | 
| Hikayesinin sigortası hakkında... | Open Subtitles | فقط انا قمت مع مارجرت بخصوص تأمينها اقصد | 
| Onunla evlenirsem sigortasını kullanabileceğim. | Open Subtitles | إذا تزوجتها بإمكاني إستخدام تأمينها الطبي | 
| Bu da petrol alanlarımızın güvende olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | بأن التمرد قد انتهى مما يعني بأن حقول النفط الخاصة بنا قد تم تأمينها | 
| Sağlık sigortasının bunu karşıladığını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | .. هل تعتقد أن تأمينها الصحي يدفع مقابل ذلك ؟ | 
| Ama o beni hâlâ hastası olarak görüyor sigorta otlakçısı olarak. | Open Subtitles | ولكنها لازالت تراني كمريض وعالة على تأمينها | 
| Karşılıklı anlaşarak, sigorta anlaşmasını, nakite çevirdi. | Open Subtitles | لقد قامت ببيع وثيقة تأمينها على الحياة كتسوية تعويض. | 
| Kayzer, kapitalizmin savunmasız olduğunu yeterince güçlü bir darbeyle, uluslararası ticaret, kredi ve sigorta sistemlerinin çökertilebileceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | كان القيصر يعتقد أن الرأسمالية ضعيفة وأن هجمة قوية بشكل مناسب على نظام تجارتها الدولية ورصيدها ونظام تأمينها.. يمكنها أن تؤدي بذلك الصرح إلى السقوط المدوي | 
| Solar State sigorta'ya pahalı gelmemiş. | Open Subtitles | تأمين ولاية النفط إستطاع تأمينها | 
| Sadece sigorta şirketindenmiş gibi davrandım. | Open Subtitles | فقط تظاهرت بأنني من شركة تأمينها | 
| Aslında bakarsanız, sokak yarışı veyahut benzerleri sigorta ihlalidir. | Open Subtitles | اي شخص يعرف المرجع اليدوي لتأمين "كالفيورنيا" يعلم ان سيارات سباق الطُرقات لا يُمكن تأمينها. | 
| Sağlık sigortası bile. Bir iş bulabilmek için şehre taşındı ve bir daha da kendisinden haber alamadım. | Open Subtitles | حتى تأمينها الصحي لم يفلح من ذلك أنها أنتقلت للمدينة للبحث عن العمل | 
| Sağlık sigortası bile. Bir iş bulabilmek için şehre taşındı ve bir daha da kendisinden haber alamadım. | Open Subtitles | حتى تأمينها الصحي لم يفلح من ذلك أنها أنتقلت للمدينة للبحث عن العمل | 
| Eğer sonraki birkaç ay için onu idare edebilirlerse ve onun seyahat için parası varsa ve onun sigortası ABD dışında bu şeyleri kapsayacaksa şanslı sayılırlar. | Open Subtitles | قد تكون محظوظة إذا أذا تمكن أن يصلح وضعيتها في الأشهر القليلة القادمة هذا إذا كان لديها المال للسفر و أن تأمينها قد يغطي شيئا | 
| Sağlık sigortasını ödeyecek parası da kalmamıştı. | Open Subtitles | وهم لا يستطيعون أن يتحمّلوا دفع ثمن تأمينها الصحي | 
| sigortasını kaybetmiş bir komşuma bitkisel çözüm hazırlıyorum diyelim. | Open Subtitles | علاج عشبيّ لجارة خسرت تأمينها الاجتماعيّ. | 
| sigortasını sevdi mi? Evini sevdi mi? | Open Subtitles | هل يحب تأمينها الصحي ومنزلها؟ | 
| Başkan güvende, Jack. Konutuna götürüldü. | Open Subtitles | إن الرئيسة سالمة، (جاك) إنها في المسكن، فقد تم تأمينها | 
| Sağlık sigortasının süresi doldu, ...yardım etmeyi teklif ettim ama çok gururlu. | Open Subtitles | تأمينها الصحي انتهى عرضت عليها المساعدة لكنها كبريائها كان عاليا | 
| İşvereninin sigortadan para aldığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعرف بأن ربّ عملها أخذ بوليصة تأمينها على حياتها؟ |