| Ateşin var. Bok gibi gözüküyorsun. Bu soktuğumun ormanının ortasında kaybolduk. | Open Subtitles | لديكَ الحمى يبدو شكلك كالقاذورات تائهين في وسط الغابة والجـو ممطر. |
| kaybolduk derken, nasıl bize kestirmeden yolu göstermişti? | Open Subtitles | دلنا على الطريق المختصر وكنا نعتقد أننا تائهين |
| Refakatçiler ile yolculuk ediyorduk ama kaybolduk. | Open Subtitles | كُنّا نُسافرُ مَع الرفاقِ لكن أصبحَنا تائهين |
| Yani kaybolmuş ve bir yerlerde dolaşıyor olabilirler. | Open Subtitles | كل ما نعرفه, إنهم يتجولون في مكان ما تائهين |
| O canavar dediklerin bana gelerek kayıp ruhlarını buluyorlardı | Open Subtitles | هؤلاء الرجال عندما احضروا الي هؤلاء الوحوش كما تسميهم كانوا تائهين |
| Çişin geldiyse çömel yap çünkü kaybolduk. | Open Subtitles | أقول لكِ لو تريدين التبول، عليك الجلوس والتبول فحسب، لأننا تائهين |
| Bakın aslında biz kaybolduk. Bir kulübe arıyoruz. | Open Subtitles | اسمعوا، نحن تائهين فعلاً ونبحثعنذلكالكوخ.. |
| Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama kaybolduk. | Open Subtitles | انا اسفة على ازعاجك نحن تائهين |
| Bizim de bir sorunumuz var. Galiba kaybolduk. | Open Subtitles | لدينا مشاكل أيضا يبدو أننا تائهين |
| 2 arkadaşımla birlikte ormanda kaybolduk. Alo? | Open Subtitles | -أنا و اثنان أصدقائى تائهين فى الغابات , مرحبا ً ؟ |
| Belki biraz kaybolduk Coni ama tamamen kaybolmadık. | Open Subtitles | ربما تائهون قليلا لكن غالبا لسنا تائهين |
| kaybolduk ve diğerlerini bulmalıyız. | Open Subtitles | أنا أعرف أننا تائهين وعلينا أن نجد الأخرين , هيا بنا! |
| Sonuçta yalnızca kaybolmuş olduğunun farkında olanlar bulunmak ister. | Open Subtitles | أقلّها فإن العالمين بكونهم تائهين هم من يطلبون أن يتم إيجادهم. |
| Bak dostum, sorun çıksın istemiyoruz. Biz sadece kaybolmuş yürüyüşçüleriz. | Open Subtitles | إسمع يا رجل، لا نريد أيّة مشاكل، نحن مجرد متنزهين تائهين. |
| Bu Allah'ın belası dağda ne yaptığımızı bilmeden, kaybolmuş bir şekilde 150, 200, 250 kilo parayı sürükleyerek dolanalım. | Open Subtitles | نجوب فقط هذه الجبال اللعينة دون معرفة ما الذي نقوم بفعله, تائهين نجر خلفنا 300, 400, 500 رطل من المال؟ |
| Kurbanları kör etmek onları çaresiz, kayıp ve bağımlı yapıyor. | Open Subtitles | عمى الضحايا يتركهم عاجزين تائهين, معتمدين عليه كليا |
| İçeri girseniz bile daha kayıp çocuklarla başa çıkmanız gerekecek. | Open Subtitles | ما يزال عليكم الاهتمام بأيّ فتية تائهين حالما تدخلون |
| Gerçek yolumuzu ancak kayıp olduğumuzu kabul ettiğimizde buluruz. | Open Subtitles | حينما نتقبل كوننا تائهين فعندها سنجد طريقنا الحقيقي |
| Salak çocuklar muhtemelen kıçlarının yolunu şaşırdılar ve kayboldular. | Open Subtitles | الأطفال الحمقى من المحتمل أنهم داروا حول نفسهم فوجدوا أنفسهم تائهين |
| Bu gece gördüğünüz çocuk gibi Kaybolmuşlar. | Open Subtitles | تائهين .. مثل الطفل الذى رأيته الليلة |
| Karanlığın içinde kaybolmuştuk ki lemmingin fok gibi kükrediğini duyduk. | Open Subtitles | لقد كنا تائهين في الظلام ثم سمعنا اللاموس يصخب كالفقمة |
| Ohh! Oh, kaybolduğumuzu biliyordum. Onu dinleme, Thor. | Open Subtitles | أعَرفَ بأنّنا تائهين لا تصغي إليه، ثور |