| Senden haberim var, Bay Taggart... fakat korkarım ki seni tanımıyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ منك , السّيد تاجرت... لكن أَنا خائفُ أنا لا أَعْرفُك. |
| Bu taktiksel şematik hatlar bir kabus, Bay Taggart. | Open Subtitles | هذه الخطوط العامّةِ التخطيطيةِ التكتيكيةِ كابوس، السّيد تاجرت. |
| Tuğamiral James Taggart, askeri istihbarat. | Open Subtitles | العميد البحري جيمس تاجرت , مخابرات بحرية. |
| Yemek saatimiz boyunca uğrayıp Jack Taggert'a merhaba diyelim aramıza katılışını kutlayalım. | Open Subtitles | أثناء الغداء ، قفوا ورأي مرحبين إلى جاك تاجرت إجعلوه يشعر انه مرحباً به |
| Ama Taggart Demiryollarında çalışmak istemiyorsun? | Open Subtitles | هل انت لم تعد ترغب فى العمل لشركه تاجرت ؟ |
| Bu tarz bir olayın olacağını öngördüm ve Taggart Demiryolları adına gerekli bütün önlemleri aldım. | Open Subtitles | لقد توقعت الاحتمالات لمثل هذه الاحداث واخذت كل الاجراءات لكى احمى شركه تاجرت |
| Aslında bakarsanız, James Taggart'a da satmaya çalışmadım, o kendi geldi. | Open Subtitles | فى الحقيقه , انا لن احاول بيع هذه المناجم الى جيمس تاجرت ايضا , لقد جاء الى |
| Taggart işçileri bugün Kayalık Dağına kadar ilerledi. | Open Subtitles | اطقم شركه تاجرت وصلت هذا الصباح فى منطقه الصخر |
| Bayan Taggart, bu halkın görüşü, Rearden Metal güvenli değil. | Open Subtitles | سيده تاجرت , انه رأى العامه ان حديد ريردن غير امن |
| Taggart Demiryollarının hisseleri dibe vurdu çünkü Ulusal Bilim Enstitüsü Rearden Metalini ifşa etti. | Open Subtitles | لقد انخفض مخزون شركه تاجرت لان المعهد الولى للعلوم يعارض حديد تاجرت |
| Rayların iyi işlediğini gördükten sonra hattı tekrar Taggart Demiryollarına aktaracağım ve işime geri döneceğim. | Open Subtitles | عندما نرى قدره السكك الجديده سوف اعيد نقل الخط الى شركه تاجرت للنقل وسأعود الى عملى |
| Neden burada olduğunuzu biliyorum, Bayan Taggart. Biliyor musunuz? | Open Subtitles | انا اعلم لماذا انت هنا, سيده تاجرت انت تعرف ؟ |
| Pekala, size net bir şekilde soruyorum Bay Taggart... elinizde bunun gerçek olduğunun bir kanıtı var mı? | Open Subtitles | لذا حتماً سَأَسْألُك , السّيد تاجرت... ماذا برهان عِنْدَكَ بِأَنَّ هذا أصيلُ؟ |
| Rotanızı çizin, Bay Taggart. | Open Subtitles | يُخطّطُ فصلَكَ , السّيد تاجرت. |
| Siz bir sivil gözlemcisiniz, Bay Taggart... askeri bir görevli değil. | Open Subtitles | جيرالد: أنت كشافة مدنية، السّيد تاجرت... لَيسَ ضابط بحري. |
| Üzgünüz, Bay Taggart. | Open Subtitles | ويلسون: أَنا آسفُ , السّيد تاجرت. |
| Öyle dedim bile, Bay Taggart. | Open Subtitles | أنا أَقُولُ لذا , السّيد تاجرت. |
| Maden kapanacak ve Taggert'da içine gömülecek. | Open Subtitles | أريد المنجم يغلق وأريد تاجرت يدفن بداخله |
| Ama sanırım bunu biliyorsunuz, bay Taggert. | Open Subtitles | لكن أعتقد تعرف ذلك ، سيد تاجرت |
| Ve mükemmel ciltli Dawn Taggert kayıplara karıştı. | Open Subtitles | دون تاجرت, بشرة مثالية تصبح مفقودة |
| Onları soğuktan parmakları donan Senegallilerle Almanların altın dişleri karşılığında takas ettim. | Open Subtitles | تاجرت بهم مع شخص سينغالي كبديل لأسنان ألمانية ذهبية |