| Seni evliliğime ben dâhil ettim ama oğlumdan uzak durmalısın. | Open Subtitles | أعترف أني فعلت هذا و لكن يجب أن تبتعدي عنه |
| Neden bundan uzak durup kendi başıma yapmama izin vermedin? | Open Subtitles | لما لا تبتعدي ، وتجعليني أتعامل مع أموري بنفسي ؟ |
| - Dönmek için acele etme tatlım. - Ama fazla uzaklaşma. | Open Subtitles | ولا تسرعي بالعودة يا عزيزتي - لكن لا تبتعدي كثيراً - |
| Ey çocuğun ruhu, dön artık evine ve bir daha gitme. | Open Subtitles | يا روح هذه الطفل عودي للبيت و لا تبتعدي بعد الآن |
| Güvende olduğunu bilmekle yardım edesin bu da benden olabildiğince uzakta olman demek oluyor. | Open Subtitles | ستساعدني معرفه أن بأمان، وهذا يعني أن تبتعدي عني قدر استطاعتك |
| Beni dinle, kaçmak zorundasın. Buradan gidebildiğin kadar uzağa gitmek zorundasın! | Open Subtitles | انصتي, عليك بالهروب عليك أن تبتعدي من هنا قدر الإمكان |
| Belki de yapabileceğin en iyi şey mümkün mertebe bu işten uzak durmak. | Open Subtitles | ربما أفضل ما يمكنكِ فعله هو أن تبتعدي ما تقدرين عن هذا الأمر |
| "Şimdi, Janet, senden yaşlı Willow'un yerinden uzak durmanı istiyorum. | Open Subtitles | ...الآن، جانيت، أريدِك أن تبتعدي عن مكان الصفصاف القديم هذا |
| Hayatım, bu ten rengiyle güneşten uzak durmalısın. | Open Subtitles | عزيزتي، بطبيعة بشرتك , يجب أن تبتعدي عن الشمس ماذا؟ |
| Bu Dolarhyde söylediğin gibi tuhaf biriyse... belki de ondan uzak durmalısın. | Open Subtitles | أعتقد أنه ينبغي عليك أن تبتعدي قليلا عن دولارهايد |
| Amy, gerçekten arkadaşımsan benden uzak durursun. | Open Subtitles | آمي لو أنتِ حقاً صديقتي فمن الأفضل أن تبتعدي عني |
| Eğer arkadaşım değilsen benden yine uzak dursan iyi edersin. | Open Subtitles | وإذا لم تكوني كذلك فيفضل أن تبتعدي عن طريقي |
| sakın fazla uzaklaşma, çünkü biz, benim ihtiyacım... anne, lütfen, kes. | Open Subtitles | لكن لا تبتعدي لأني سأتصل بأخصائية الأورام |
| Paraya ihtiyacım yok. Bebeğim çok uzaklaşma. | Open Subtitles | لا أحتاجُ للمال، لا تبتعدي يا عزيزتي |
| Tamam, çok uzaklaşma | Open Subtitles | حسناً، لا تبتعدي كثيراً |
| Fazla uzaklara gitme. Test birkaç saat içinde yapılacak. | Open Subtitles | لا تبتعدي كثيراً، ستظهر نتائج الإختبار بعد ساعتين |
| Kulübeden çok uzağa gitme. | Open Subtitles | .لا تبتعدي عن ناظري بعيدًا .بعيدًا عن المقصورة |
| - Orası insanlıktan uzakta. | Open Subtitles | ربما عليك ان تبتعدي عن غرفة المعيشة, ولكن |
| Eğer onun anısını onurlandırmak istiyorsan buradan ve bu insanlardan mümkün olduğunca uzağa gitmelisin. | Open Subtitles | لو تعزم على تكريم ذكراه يجب أن تبتعدي عن هؤلاء الناس اذا استطعتي |
| Ama bunu görebilmek için biraz uzaklaşmalısın. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك رؤية ذلك حتى تبتعدي لمسافه |
| - Hâlâ onu kurtarabilirsin ama öncelikle arkadaslarindan kurtulman gerekiyor. Bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | لكن يجب أن تبتعدي عن أصدقائك هل يمكنك فعل هذا ؟ |
| Derhal masamdan uzaklaşmanı istiyorum! | Open Subtitles | تعلمين شئ ، اريدك ان تبتعدي عن مكتبي حالا |
| Kımıldamak isteyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تبتعدي |