| Ama bana kravat almaya başlama, tamam mı? | Open Subtitles | لكن إياكِ أن تبدئي بشراء أيّ ربطات عنق جديدة لي بعد، موافقة؟ |
| Dinle Betty, yine beyaz bölge saçmalığına başlama lütfen. | Open Subtitles | إستمعْ، بيتي، لا تبدئي بمنطقتِكَ البيضاءِ اللعينة ثانيةً. |
| Kendinle oyun oynamaya başlama bu sadece eski bir ev. | Open Subtitles | لا تبدئي في القلق والانزعاج إنه مجرد منزل قديم |
| Yani, niye şu lanet kapıdan girer girmez başlamak zorundasın? | Open Subtitles | أعني، لماذا يجب عليكِ ان تبدئي بالأمر بمجرد دخولي ذلك الباب اللعين؟ |
| Hayatta güzel şeyler düşünmeye başlamalısın. | Open Subtitles | عليكِ أن تبدئي التفكير بالأشياء الجيدة في الحياة |
| Sen daha öğretmenliğe başlamadan, ben seni o işten vazgeçirmeye çalışmıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أجعلكِ تستقيلين من التدريس قبل أن تبدئي بالتدريس حتى |
| Bana Atlantis'in adresini vererek başlayabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تبدئي بإعطائي عنوان بوابة أتلانتس |
| İnşallah haklısındır, yoksa büyükbabanın tarafından gelen hokus pokus için dua etmeye başla. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكوني محقة أو سوف تبدئي بالصلاة لتدخل مفاجئ من عائلة جدك |
| Eğer değilsen, bayan, her zamanki gibi kafamı şişirmeye başlasan iyi edersin. | Open Subtitles | وإن لم تكوني كذلك آنستي فمن الأفضل أن تبدئي في مضغ أذني كالعادة |
| Sen sakın başlama. Bunu sen de yapmalısın. | Open Subtitles | لا تبدئي بهذا الكلام عليكِ فعل ذلك ، أيضاً |
| Yine ağlamaya başlama anne. Gözyaşlarını düğüne sakla. | Open Subtitles | لا تبدئي البكاء ثانية يا أمي، وفري دموعك للزفاف الفعليّ. |
| Sen sakın başlama. Bunu sen de yapmalısın. | Open Subtitles | لا تبدئي بهذا الكلام عليكِ فعل ذلك ، أيضاً |
| Bir şeyler ima etmeye başlama. Biz sadece eski arkadaşız. | Open Subtitles | لا تبدئي بالتلميحات فنحن ببساطة صديقان قديمان |
| Sakın konuşmaya başlama, koş git! Hemen. Yürü! | Open Subtitles | لا تتحدثي، لا تبدئي اهربي فحسب، الآن، اذهبي |
| O ipi çekmeye başlama çünkü hepimizin başka bir yerde mutlu olma şansı var. | Open Subtitles | لا تبدئي في سحب ذلك الخيط ربما كنا سنصبح جميعًا أسعد في مكان آخر |
| Yeni bir hayata başlamak için yeterince gençsin. | Open Subtitles | أنتِ صغيرة بما فيه الكفاية لكي تبدئي حياة جديدة |
| Düşünüyorum da Hissettiklerine güvenmeye başlamalısın Tıpkı bizim Paris'te yaptıklarımız gibi. | Open Subtitles | اعتقد انتي يجب ان تبدئي بائتمان مشاعرك مثل مانحن نعمل في باريس |
| Sürekli yanlış yapmanın, hep yanlışı seçmenin ölümcül ağırlığı altında eziliyor, daha mücadele etmeye bile başlamadan pes etmek zorunda kalıyorsun. | Open Subtitles | أمام الشيء المُقدّر والفعل والاختيار الخطأ والاستسلام حتى قبل أن تبدئي القتال |
| Yaptığın her şeyin bedelini ödedikten sonra yeni bir hayata başlayabilirsin. | Open Subtitles | حالما تدفعين مستحقّات أفعالك بإمكانك أنْ تبدئي بتأسيس حياة جديدة |
| Kendi Rus'a iyi davranmaya başla... çünkü kocan onu kimin sattığını öğrenmek üzere. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تبدئي بتحسيـــن لغتــك الروسيـــة لأن زوجك أوشك أن يعرف بأنك بعتـــه |
| O zaman başlasan iyi olur, genç bayan. | Open Subtitles | اذن ، من الافضل لكي ان تبدئي الان يا انسة |
| Dört ya da beş yaşındayken başlaman gerekir. | Open Subtitles | عليكِ أن تبدئي بذلك عندما تكونين بالرابعة أو الخامسة من عمرك. |
| Bitiremeyeceğin şeyi başlatma. | Open Subtitles | لا تبدئي ما لا تستطيعين إنهاءه. |
| Kaltak, ötmeye başlamazsan... | Open Subtitles | أيتها العاهره اذا لم تبدئي بالكلام سأضربكي.. |
| Eh , belki de ihtiyaç çok duygu durdurmak için ve hareket başlayabilir | Open Subtitles | إذن, ربما يجب أن تتوقفي عن الشعور و تبدئي بالفعل |
| Neden bana seni eken bir çocuğa ne yapacağını söyleyerek başlamıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تبدئي بأن تقولي لي ماذا تفعلين للرجل الذي تخلى عنك ؟ |