| Yani kendine bak. Kiliseye gidiyormuş gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | أنظري لنفسك، تبدين وكأنكِ ذاهبة إلى الكَنِيسَة |
| Her şey hakkında çok şüpheci biri gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | القوس مرتفع تبدين وكأنكِ مرتابه على كل شيئ |
| Engizisyona gidiyor gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | و أنتِ تبدين وكأنكِ ذاهبةً للإستجواب |
| Bir üniversite rektörüne benziyorsun. | Open Subtitles | تبدين وكأنكِ رئيسه لـ إحدى الكليات |
| Birazcık süperkahramana benziyorsun. | Open Subtitles | أنتي نوع ما تبدين وكأنكِ بطلة خارقة |
| Kafası karışıklılığı anlatan, heykel gibi duruyorsun sadece. | Open Subtitles | تبدين وكأنكِ تمثال في مكان عام يكرم الأرتباك |
| Haklısın. Bunlarla yatmış gibi duruyorsun. | Open Subtitles | صحيح أنتِ تبدين وكأنكِ نمتِ بـ هذه الملابس |
| Oradaki kapıya yapışmış gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين وكأنكِ ملصوقة في الباب هناك |
| Neden nefes almıyormuş gibi görünüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تبدين وكأنكِ لا تتنفسين؟ |
| - Hâlâ kendime benziyorum. - Çocuk gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | أنا لم أتغير بلى تبدين وكأنكِ طفل |
| Olga bir fil gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | ! تبدين وكأنكِ فيل |
| Anne-babaya ihtiyacı olan, çıplak ayaklı, Bolivya'lı çocuklara benziyorsun. | Open Subtitles | (تبدين وكأنكِ أحد الأطفال الحفاة من (بوليفيا ممن يحتاجون إلى بيوت الرعاية |
| Evet, ama sen de pataklanmışa benziyorsun. | Open Subtitles | تبدين وكأنكِ ضربتي |
| Ağlayacakmış gibi duruyorsun. | Open Subtitles | تبدين وكأنكِ تريدين البكاء |