| bağış organizasyonunu bitirmiş ofisine dönüyordu. | Open Subtitles | كان يختتم حفلة جمع تبرّعات الحملة، وكان عائداً إلى المكتب. |
| Geçen ayki bağış toplantısındaysa tamamen kontrolünü kaybetmişti. | Open Subtitles | و بجمع تبرّعات الكومنلوث بالشهر الماضي، جن جنونها. |
| Cuma günü büyük bir bağış gecesi düzenleyecekler ve bütün burnu havada genç çiftler gelecek. | Open Subtitles | سوف يقيمون أكبر حفلة جمع تبرّعات في يوم الجمعة وكلّ الأزواج الشبان المترفين سوف يأتوا |
| Dün ufak bir bağış yemeğindeydim. Yaklaşık 50 kişiyle birlikte. | Open Subtitles | كنتُ في حفل جمع تبرّعات صغير في الليلة الماضية مع حوالي 50 شخصاً آخرين. |
| Okul aile birliği bağış etkinliğinde yardımcı olmam için kandırdı beni. | Open Subtitles | لقد ضمّتني لمُساعدتها بجمع تبرّعات رابطة الآباء والمُعلّمين. |
| İtfaiye teşkilatı için bir bağış gecesi düzenleriz diye düşünüyordum. | Open Subtitles | فكّرتُ أنّنا نستطيع إقامة حفلة تبرّعات لقسم الإطفاء. |
| Tamam, birkaç hafta önce New York'da bir otele giriş yapmış bir yere bağış yapmış, sonra da bir-iki taksi ücreti daha var. | Open Subtitles | حسناً، لقد حجز في فندق بنيويورك قبل إسبوعين، لأجل تبرّعات خيريه.. |
| bağış toplama veya politikacılardan yardım alma gibi. | Open Subtitles | إرسال تبرّعات, كتابة لعضو كونجرس |
| İkiniz de Wickery Köprüsü bağış gecesinde tıbbi tetkikçinin öldürüldüğünü biliyorsunuz sanırım. | Open Subtitles | أظنّكما تعلمان أن مُختصّ الطبّ الشرعي مات ليلة حفل تبرّعات جسر (ويكري). |
| Rahip Moon için bağış mı? | Open Subtitles | تبرّعات للقسِّ مون؟ |
| Sizce Dr. Daniel, Mary adına bağış kampanyası düzenler mi? | Open Subtitles | (هل تظنان بأنّ الطبيب (دانييل سيجهز مكاناً لتقديم تبرّعات باسمها ؟ سيكون جيداً إقامة حفلة خيرية للمدرسة |
| Park bağış kutusu. | Open Subtitles | صندوق تبرّعات المتنزّه |
| Kurbanımızın hesapları, Peder Aaron Low tarafından yönetilen Güney Bronx'daki bir kiliseye pek çok bağış yaptığını gösteriyor. | Open Subtitles | حسابات الضحية الماليّة تظهر أنّه قدّم تبرّعات عدة إلى كنيسة في جنوب "برونكس" يديرها الأب (هارون لو) |
| Evet, çok önemli politik bir bağış toplantısı. | Open Subtitles | أجل، لحضور حفل جمع تبرّعات سيّاسيّ غاية بالأهمّية. -لا، هذا مّا قلته . |
| Damon'un arabası Wickery Köprüsü bağış gecesindeydi. | Open Subtitles | سيّارة (دايمُن) كانت في حفل تبرّعات جسر (ويكري). |
| Galeri açılışları, bağış günleri... | Open Subtitles | إفتتاح معرض، وجمع تبرّعات... |