| Bir şey demeyip devamlı ağlıyor, bazen Tybalt'ı anıyor. | Open Subtitles | انها لا تقول شيئا يا سيدى و لكنها تبكى و تبكى ثم تنادى باسم تيبالت و تبكى روميو |
| Tybalt'ın ölümüne çok fazla ağlıyor. | Open Subtitles | انها تبكى لموت تيبالت على نحو مخالف للعادة |
| Tamam kızım. Lütfen Ağlama. | Open Subtitles | أنتى , انتى , أيها الطفلة من فضلك لا تبكى |
| Ağlama artık, kız kardeşiniz iyi olacak. | Open Subtitles | لا تبكى ستجرى لاختك العمليه و سوف تكون على مايرام |
| Neden ağlıyorsun, üçümüz de altışar bin veririz. | Open Subtitles | لماذا تبكى يا رجل؟ كل واحا منا سيعطيك 6000 روبيه. |
| Evde çocuk ağlıyor siz de burada gürültü yapıyorsunuz. | Open Subtitles | الطفلة تبكى فى المنزل وأنتم هنا تقوموا بكل هذه الضوضاء. |
| ağlıyor. Demek oluyor ki H-Topunu biz kazandık. | Open Subtitles | انها تبكى هذا يعنى اننا ربحنا الكره المسيطره |
| Sessiz kalmayacaktır. Evet, sana oyun oynuyor. Omzunda ağlıyor, yalancı küçük... | Open Subtitles | لقد كانت تخدعك,تبكى على كتفك وتكذب |
| Babam dua ediyor, annem ise ağlıyor. | Open Subtitles | ابى يصلى , وأمى تبكى والنور قد انطفأ |
| Bildiğimden haberi yok ama odasındayken Ağlama seslerini duyabiliyorum. | Open Subtitles | لا تعلم أنى أعلم بذلك ولكني أسمعها وهى تبكى فى غرفة نومها |
| - Ağlama, sadece yerden al. | Open Subtitles | اللعنه , تبكى أيها الحقير فقط , التقط ذلك |
| Ağlama bebeğim, Ağlama. Annem burada. Ver bakalım anneye bir gülücük. | Open Subtitles | لا تبكى يا حبيبتى ، لا تبكى ماما بجانبك ، أعطنى ابتسامة |
| Maçta ne olup bittiğini öğrendiğin için mi ağlıyorsun? | Open Subtitles | هل تبكى لأنك عرفت ماذا حدث فى المباراة ؟ |
| Bu kadar yeter. - Yine mi ağlıyorsun? | Open Subtitles | .. أووة هل هذا حقاً - هل تبكى مرة أخرى ؟ |
| Utandığın için mi ağlıyorsun, kızdığın için mi? | Open Subtitles | هل تبكى لأنكِ مخزية أم أنك غاضبة؟ |
| Bir çalılığın arkasından, bağlı bir adam, ağlayan bir kadın ve Tojamaru'yu gördüm. | Open Subtitles | من وراء شجرة رأيت رجل مربوط إمرأة تبكى و تاجومارو |
| Kucaklamayı pek bilmem ama ağlamak istiyorsan söyle her daim ağlatabilirim. | Open Subtitles | العناق قليلا.ايضا.. اذا احتجت دموع أخبرنى انا يمكننى ان اجعلك تبكى |
| Annemin beni koruma arzusu öyle güçlüydü ki... ağladığını görmeme izin vermezdi. | Open Subtitles | كان أمر حمايتى عظيماً عند أمى لدرجة أنها لم تكن تدعنى أراها و هى تبكى |
| Yanlışlıkla odasına girdim, ağlıyordu ve... başını kaldırdı, Yüzünü gördüm. | Open Subtitles | خطوت نحو غرفه بالخطأ و كانت هناك تبكى نظرت لأعلى, رأيت وجهها |
| Onun yatırırken öptüğümde ağlamaya başladı. | Open Subtitles | اتعلمين انها بدأت تبكى عندما قبلتها الليلة |
| Gece yarısı anne diye ağlayarak uyandığını söylüyor, seni ana kuzusu. | Open Subtitles | أخبرتنى أنك تصحو بالليل تبكى من أجل أمك، يا أبن أمك |
| Bence bir ara verip Mr. Holland's Opus'u seyrederek bir bebek gibi ağlayabilirsin. | Open Subtitles | ربما عليك اخذ استراحة لتشاهد فيلم السيد هولاند اوباس و تبكى مثل الاطفال |
| Sorun çıkarmaması gerek. Ben ne zaman evden ayrılsam ağlar. | Open Subtitles | و يجب أن تتتأكدى أنها نائمة ربما تبكى عندما تتركيها |
| ağlamak için bana gelmeliydin. Neden tek başına ağladın? | Open Subtitles | كان يجب أن تأتى لى و تبكى ، لماذا بكيتِ وحدكِ ، لماذا ؟ |
| En iyisi sen git bebeğe bak, o ağlarken işi gücü bırakıp ona bakmalısın. | Open Subtitles | من الأفضل أن تذهب وتتفقد الطفلة لا يجب أن تتركها تبكى هكذا |
| Bundan bahsetmek istemedi Geceleri annesi için ağladı | Open Subtitles | و لم ترد لن تتحدث عنها بدأت تبكى فى الليل و تنادى على أمها |
| Durun, durun, o da küçük ve şişko bir şeydi. Her şey için, "anne" diye ağlardı! | Open Subtitles | هي كَانتْ صغيرةَ وسمينةَ أيضاً، تبكى و تصرخ مامى ، لكُلّ شيءِ. |