| Okuldan atıImanı istemem, bu yüzden bi kaba işedim, böylece hamile kalmamış olacaksın | Open Subtitles | لا أريد ان تتطردي من المدرسة لذلك فعلتُ شيئاً لأجلكِ لقد تبوّلتُ في الكأس من أجلك |
| İkinci kez işedim ama kalkmadım. | Open Subtitles | تبوّلتُ مرّة ثانيّة، بعدها لم أستطع النّهوض. |
| Şey, bende biraz işedim, çünkü başka şansım yoktu. | Open Subtitles | وأنا أيضًا تبوّلتُ قليلاً، لأنّ ليس لديّ خيارٌ آخـر. |
| Bi keresinde Lollapalooza'ya karşı ayakta işemiştim. | Open Subtitles | لقد تبوّلتُ وأنا واقِفة في حَفلِ "لولا بالوزا" |
| - Çalıların üzerine işemiştim. | Open Subtitles | لقد تبوّلتُ في الغابة. |
| Yanlışlıkla düşürdüm, üzerine birazcık işemiş olabilirim. | Open Subtitles | عندما كنتُ أستحم, أوقعتها ولربّما تبوّلتُ عليها قليلاً |
| Tam o anda, sahnenin orta yerinde ben altıma işedim. | Open Subtitles | لذا بذلك الوقتِ تماماً وذلك المكان بوسطِ المسرح , لقد... تبوّلتُ بسروالي. |
| Millet, sıcak kalmak için biraz altıma işedim. | Open Subtitles | -يا رفاق، لقد تبوّلتُ قليلاً لأبقي نفسي دافئًا . |
| Ben de işedim. | Open Subtitles | تبوّلتُ. |
| Ben de işedim. | Open Subtitles | تبوّلتُ. |
| Çavuşluğumda, o sıra Hawaii'deki komutanımın çekmecesine işemiştim. | Open Subtitles | ،عندما كنت رقيباً تبوّلتُ في دُرج مكتب القائد (عندما كان في (هاواي |
| Altın küpüne işemiş olabilirim. | Open Subtitles | -ربّما أو ربّما لا تبوّلتُ في قدرِ الذهب خاصّته . |