"تتأذى" - Translation from Arabic to Turkish

    • zarar
        
    • incinmeni
        
    • acı
        
    • Canın
        
    • incinmesini
        
    • yaralanmanı
        
    • canı
        
    • İncindiğini
        
    • yanmayacak
        
    • Yaralanmadın
        
    • incinmemesini
        
    Diğer ilginç şey de, çizgili kas - bir çok rapor, çizgili kasın zarar görmesi ile çizgili kasta metastatik tümör oluşumu arasında bir ilişki olduğunu yazıyor. TED والشيء المشوق الآخر هو هناك عدّة تقارير انه عندما تتأذى العضلات، فإن هذا يساعد على انتشار السرطان للعضل.
    Bu, onların bedenlerine zarar verir ve psikolojilerini bozar. TED لذلك تتأذى أجسادهم كما تنخفض معنوياتهم أيضًا.
    Elma ağaçlarına dikkat edin. zarar görmemeliler. Open Subtitles . كنت حذراً مع شجيرات التفاح تلك لا يجب أن تتأذى
    Her ne sır saklıyorsa saklasın senin incinmeni görmek istemem. Open Subtitles قد شوش تفكيرك قليلا انا فقط لا اريد ان تتأذى
    Forman, arkadaşın olarak diyorum ki; seni acı çekerken görmek güzel. Open Subtitles فورمن ، سأقول لك هذا كصديق يحب أن يراك تتأذى
    Peki seni fırlattığım duvara ne dersin ? Nasıl oluyorda Canın bile yanmadı ? Open Subtitles ماذا عن ذلك الجدار الذي رميتك عليه كيف يمكن أن لم تتأذى حتى ؟
    Farkındayım. Ama onu hala önemsiyorum ve bekleyip onun incinmesini izlemek istemiyorum. Open Subtitles أعرف، لكني لا زلت أهتم لأمرها، ولن أقف جانباً، وأشاهدها تتأذى
    Tamam millet. Sokakları boşaltın ki kimseye zarar gelmesin. Open Subtitles حسنا، كل شخص، وضح الشوارع وأنت لن تتأذى.
    Şu an bizim hükümdarımız ve ona zarar gelmemeli. En azından çiftleşme törenine kadar. Open Subtitles إنها ملكتن , و يجب ألا تتأذى حتى يتم الإتصال
    Sanırım, o büyük kontratı imzalarken yanında olması... zarar vermemiştir. Open Subtitles افترض إنها لم تتأذى لرؤيتها اتفاقية كبيرة
    Bu bir T. onun tipi gibi geliyor o sadece uyanmadan kaç kez bir kız zarar için var mı! Open Subtitles . لا أعلم و لكن يبدو أن هذا نمطها ! كم مرة يجب على الفتاة أن تتأذى قبل أن تستفيق
    O zarar olmaz bu yüzden Kendilerini riske, o kadar koruma gerekli gibi bakmadı bile. Open Subtitles إنهم خاطروا بأنفسهم لكي لا تتأذى, على الرغم من أنها لا تبدو وكأنها في حاجة للكثير من الحماية.
    -İnsanlar zarar görebilir. Oğlunuza ne kadar çabuk ulaşabilirsek o kadar güvende olur. Open Subtitles الناس تتأذى , وكلما أسرعنا في إيجاد إبنكِ كلما أصبح أكثر أماناً
    Beni sattın. Hayır, hayır. Sana zarar gelsin istemedim. Open Subtitles لا , لا , لا , لا لم ارد أن تتأذى فقط , حسناً ..
    Eğer zarar görürse, Başına birçok bela açılır. Open Subtitles هي لا تستطيع أن تتأذى إن تأذت، سنصبح هنا في ضغط إضافي
    Eğer kontrol sendeyse zarar görmezsin. Open Subtitles تتعلق دوما بالسيطرة، ان كت مسيطراً لن تتأذى أبداً
    İhtiyar bir adama taşıyabileceğinden fazlasını yükleme... çocukluğun kollarımın arasında geçti incinmeni istemiyorum... eğer karşı gelirsen, kötülük ederler. Open Subtitles لا تضع عبئا عظيما على رجل كبير فى السن لا يتحمله فى طفولتك , كنت بين ذراعي, لا يمكننى رؤيتك تتأذى , إذا عارضتهم , سوف يؤذونك
    acı çekmek istemiyor, bu nedenle başkalarına acı çektiriyor... Open Subtitles هي لا تريد أن تتأذى و لهذا فهي تؤذي الناس.
    Canın yanmadan hemen bitirmelisin. Open Subtitles أنهِ علاقتكما الآن, قبل أن تتأذى مشاعرك.
    Özür dilerim ama arkadaşımın incinmesini istemiyorum. Open Subtitles حسناً, اعذرني إن كنت لا أريد أن تتأذى صديقتي
    Birisi tarafından yaralanmanı istemiyorum çünkü senden hoşlanıyorum. Open Subtitles انا لا اريد ان تتأذى لانى احبك
    Onu bu eve geri getirmek için tam üç dakikan var... yoksa karının çok canı yanar. Open Subtitles لديّك بالضبط 3 دقائق لتعيد تلك المرأة إلى هذا المنزل أو زوجتك الصغيرة البكاءة المراوغة سوف تتأذى
    - İncindiğini görmekten hoşlanmıyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أريد أن أراك تتأذى
    Karşı koymadan ellerin havada çıkarsan Canın yanmayacak. Open Subtitles أخرج واضعا يديك على رأسك ولن تتأذى
    Pekâlâ, son maç iyiydin, kaybettin ama Yaralanmadın. Open Subtitles القتال الأخير كان فوضوياً ولكنك لم تتأذى
    Sadie'nin incinmemesini sağlayın da. Open Subtitles أنتم فقط تأكدو ان سادي لا تتأذى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more