| Tamam. Yapamayacağınızı bildiğiniz bir şeyle karşılaşırsanız isteyene meydan okursunuz. | Open Subtitles | إذا كان هناك تحدي لا يمكنك القيام به فعليكِ أن تتحدي من عرضه |
| Lidere meydan okumadan önce ikinci bir adamın olması gerek. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك متحدٍ تالٍ لك قبل أن تتحدي السيد. |
| Gerçekten kendine meydan okumak istiyorsan Hintçe konuşmayı öğrenebilirsin. | Open Subtitles | لو تريد ان تتحدي نفسك يمكنك تعلم التحدث بالهنديه |
| Louis ile dişe diş mücadele etmek istiyorsan ne kadar ileri gideceğini bilmelisin. | Open Subtitles | اذا اردت ان تتحدي لويس, الافضل ان تكوني مستعده للذهاب على طول الطريق. |
| Louis ile dişe diş mücadele etmek istiyorsan ne kadar ileri gideceğini bilmelisin. | Open Subtitles | اذا اردت ان تتحدي لويس, الافضل ان تكوني مستعده للذهاب على طول الطريق. |
| Bu durumlarda, çalıştığım insanların vücut tipleri sosyal normlara meydan okuyor. | TED | في هذه الحالة ، الذى عملت معهم هم الناس الذين لديهم أنواع جسدية تتحدي الأعراف الإجتماعية . |
| Bir Krala meydan okuma cüretini gösterdiniz. | Open Subtitles | كيف لك أن تتحدي ملكا |
| Onun hezeyanlarına meydan okuma. | Open Subtitles | لا تتحدي أوهامه. |
| Belki de saçmalamalarına meydan okuyordur. | Open Subtitles | ربما هي تتحدي هرائه |
| Belki Vishnoor'a meydan okursun. Belki kazanırsın. | Open Subtitles | ربما تتحدي ( فيشنور ) , ربما تربح |