| Yıllar önce Güney Kutbu'nda Kayak yapan ilk kadın olmuştu. | TED | قبل عدة سنوات، أصبحت أول امرأة تتزلج إلى القطب الجنوبي. |
| Kış mevsiminde Alpler'de Kayak yaparken, ultraviyole radyasyona maruz kalabilirsiniz. | TED | في الشتاء، حينما تكون تتزلج في القطبين، قد تواجهك أشعة فوق البنفسجية. |
| Kafandaki o koca büyücü kafasıyla paten yapmanı seyrediyorlar ya. | Open Subtitles | كأن يروك تتزلج مع راس الساحر الشيطان تعلمون؟ |
| Meğerse paten kayarken aniden kusunca direkt kusmuk birikintisinin içine yuvarlanıyormuşsun. | Open Subtitles | اتضح انه اتجاه القيء وانت تتزلج يجعله يرتد عليك |
| Ailemdeki hemen hemen herkes paten Kayar. Aile geleneğimiz gibidir. | Open Subtitles | جميع الأسرة لديّ تتزلج إنها من تقاليد العائلة |
| Gregg ve ben onu bu gece kaykay kullanırken gördük. | Open Subtitles | أنا وجريج رأيناها اللّيلة تتزلج في لباس أحمر |
| Alicia ile birlikte buz pateni sahasında kaydığını hayal et. | Open Subtitles | تخيل أنك ترى "أليشيا" تتزلج فى الحلبة |
| Tırabzanın üstünden kaykayla kaymamak lazımmış, değil mi? | Open Subtitles | وكأنها تقول لا تتزلج على الدرابزين، صحيح؟ |
| Nerede kayıyorsun? | Open Subtitles | هيه اين تتزلج ؟ |
| Eva, bugün okula gelemiyor, Kayak yaparken üşütmüş, sanırım. | Open Subtitles | إيفا لا تَستطيعُ المَجيء للمدرسة اليوم داهمتها نزلة برد بينما هي تتزلج |
| Afferdersiniz, efendim. Kayak pistinin dışındasınız. | Open Subtitles | عذرا سيدي و لكنك تتزلج خارج المنطقة المسموحة |
| Kanada'da snowboardun olmadan Kayak yapman bana biraz garip geldi. | Open Subtitles | اظن انه من الغريب انك تتزلج في كندا من دون لوح التزلج الخاص بك |
| Onları Nagano Olimpiyatları'ndan sonra almıştın. Bir kere bile Kayak yapmadın. | Open Subtitles | ابتعتهما بعد ألعاب (ناغانو) الأوليمبية ولم تتزلج مرة واحدة |
| Tanrı aşkına kız Kayak yapmıyor işte. | Open Subtitles | بالله عليك هي لا تتزلج. |
| Tam olarak paten sürerken kask ve ağız koruyucu takmak bu yüzden gerekli. | Open Subtitles | لهذا يجب أن تتزلج دائماً مع خوذة وحماية للفم |
| Teyzem daha önce hiç paten kaymadığı halde adamın becerikli elleri sayesinde bayağı başarılı oldu. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أنها لم يسبق لها أن تتزلج مسبقاً في حياتها... بين يديه القديرتين، أدّت أفضل ما لديها |
| paten kaydınız, dövüştünüz, kanınız aktı. | Open Subtitles | تتزلج و تخطئ ، تسعد و أنت تخطئ |
| Kayar mısınız, Bay Lippman? | Open Subtitles | هل تتزلج .. سيد ليتون ؟ |
| Gen paten Kayar bense etrafı onarırım. | Open Subtitles | "جين" تتزلج و أنا أصلح الأشياء. |
| Bu rampa Dalga'ya ait. Burada kaykay yapmak istiyorsan önce Dalga'ya üye olmalısın. | Open Subtitles | الأنابيب تنتمي للموجه أنت تريد ان تتزلج, يجب عليك الانضمام |
| Hey, Bart! Lisa, havalı çocuklarla kaykay yapıyor. | Open Subtitles | (بارت) ، (ليسا) تتزلج باللوح مع أطفال رائعون |
| Casey de buz pateni yapıyor. | Open Subtitles | - "كاسي" تتزلج. - مرحباً. |
| Cesaretin varsa kaykayla Krusty Burger'e gidip gel çıplak vaziyette. | Open Subtitles | ...اتحداك ان تتزلج الى "كرستي برغر" وتعود وانت عار... |
| Berbat kayıyorsun. | Open Subtitles | -أنت تتزلج بشكل سيء |