"تتشاجر" - Translation from Arabic to Turkish

• kavga
• tartışmamalısın
• kavgaya
• dövüşmek
• tartışıyor
• tartışırken
• dövüşürken
• tartıştığını
• tartışıyorsun
• dövüşmeyeceksen

Böyle zengin bir centilmenle kavga etmeye nasıl cüret edersin?
ماهو شأنك في أن تتشاجر مع رجل محترم ذو ثروة؟

Babamla kavga ettikten sonra annemin söylediklerini tekrar ediyor gibisin.
انت تبدوا كأمي بعد كل مرة تتشاجر فيها مع أبي

Son hatırladığı şey seninle kavga ettiği bu yüzden dönüp ona dokunmadığını söyleme!
آخر شيئ تتذكره أنها كانت تتشاجر معك لذلك لايمكنك الرجوع إلى هنا وتخبرني أنك لم تلمسها

Elijah Muhammad ile tartışmamalısın.
ما كان يجب أن تتشاجر "مع الشريف "ألجيه محمد

Son 6 ay boyunca her gün benimle kavga etti.
فى الستة شهور الماضية كانت تتشاجر معى كل يوم

Onunla kavga ederek, burada kalamazsın.
لا يمكنك أن تبقى هنا و تتشاجر طوال الوقت

Benim anlayamadığım, annenle neden kavga ettiğin.
ما لا أستطيع معرفته هو لماذا تتشاجر مع والدتك.

"Seksten sonra balıklar yatağın kuru tarafı için kavga eder mi?"
بعد ان يمارس السمك الجنس.. هل تتشاجر على من سوف في البقعة الجافة ؟

En iyi arkadasinla kavga etmenin nasil oldugunu soruyorum.
أنا أسأل أليس من الصعب أن تتشاجر مع أعز أصدقائك؟

Bilirsin, onunla kırmızı halıda yürüyen ve hava alanında kavga eden kız.
تعلمين, تلك التي تمشي معهم علي السجادة الحمراء وكذالك التي تتشاجر معهم في المطار

kavga edersiniz, aldatırsınız, ayrılırsınız, boşanırsınız pisliği bölüşürsünüz ve hafta sonları çocukları görürsünüz.
تتشاجر وتخون وتنفصل ويحدث الطلاق تبتعد وتري الاطفال في نهاية الاسبوع

Çünkü kardeşler çocukken hep kavga eder değil mi?
لأنه عندما تكون طفلاً تتشاجر مع أخوتك, صحيح؟

Resepsiyonistin sevgilisiyle kavga ederken kendimi eğlendirecek bir şeyler yapmam gerekti.
كان عليّ عمل شيء لتسلية نفسي بينما تتشاجر موظفة استقبالكَ مع خليلها

kavga etmek sorun değil dedim. Herkes arada bir kavga eder, özellikle yakın arkadaşlar.
لا بأس أن تتشاجر الجميع يتشاجر من وقت لآخر

Seks, insanların en çok kavga ettiği konu.
الجنس يأتي بالرقم واحد الذي يجعل الناس تتشاجر مع بعضها..

İçkili bi halde kavgaya karıştığın zaman, asla atış yaptığın elinle yumruk atma.
عندما تتشاجر مع رجل أفرط فى الشرب لا تضربه بيدك الثمينة.

Benimle dövüşmek ister misin, oğlum?
أتريد أن تتشاجر معي؟

Şey Aditi'yle gereksiz yere tartışıyor.
انا كنت .. اعني .. هي كانت تتشاجر مع اديتي دون اي سبب لذلك

- Seni kardeşinle klüpte tartışırken gören bir tanık var.
لدي شاهد عرفك,عندما كنت تتشاجر معها في النادي

Seni dövüşürken görmek güzel ahbap.
من الجيد أن أراك تتشاجر ، يا كلب

Şehirdeki herkes öldürüldüğü gece onunla tartıştığını gördü. Böyle olmadı.
جميع أهل البلدة رأوك تتشاجر معها ليلة مقتلها

benimle evlilik yıldönümünde bile tartışıyorsun bana değiştiği mi söylüyorsun tartışmayı çok sevdiğimi mi sanıyorsun evliliğimizin birinci yıldönümündeyiz,ama sen benim evlendiğim adam değilsin yanlış adamla evlenmişin beni yalnız bırak sadece
أنت تتشاجر معي في عيد زواجنا الأول -وتقول إنني أنا من تغير ؟ -أتظنين أني أحب الشجار

- Kabartma tozuyla dövüşmeyeceksen tabii.
-ما لم تتشاجر مع صودا الخبز .