| Bütün her şeyden sonra, yeni kovan gemimize hasar vermek istemeyiz. | Open Subtitles | مع ذلك لا تريدي أن تتضرر سفينتك الأم الجديدة |
| Neyse ki ana kaya yapısı depremde çok fazla hasar almamış. | Open Subtitles | على أمل، أن الأسس لم تتضرر كثيرا بعد الهزة الأرضية. |
| Üç kurbanınızı da otopside çıkmasın diye akciğerleri hasar görmeden önce vurdunuz | Open Subtitles | لقد أصبت ثلاثة ضحايا قبل أن تتضرر رئتهم بشكل كافي |
| Amaç beynini değiştirmekti teker teker, hücre hücre dokular asla ölmeyecekti, zarar görmeyecekti... | Open Subtitles | كانت الفكرة بأن يستبدلوا دماغك جزءاً جزءا وخليةً خلية وأنسجة جديدة لا تتمزق ولا تتضرر أبداً |
| Sonra kiraları tahsil etmek için, zekâtların o ailelere verildiği söylentisi çıkarsa cemaatimiz zarar görebilir. | Open Subtitles | إن انتشر خبر أننا نحول أموال الزكاة لهذه العائلة لنسترد إيجارنا.. فإن جماعتنا قد تتضرر |
| Neyse ki, kemiğinde fazla hasar yokmuş. | Open Subtitles | الحمد لله ,لم تتضرر عظامك كثيرا |
| Bekle. Tardis asidin içinde kaldı dedin ama hasar almayacak mı? | Open Subtitles | انتظر لحظة لقد قلت بأن "التارديس" قد علقت في الحمض، ألن تتضرر ؟ |
| Yani, hasar gördüklerinde kendilerini yenileyebiliyorlar ama sadece gövdelerini değil. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}أقصد , أنها قادرة على التجديدِ الذاتي عندما تتضرر {\pos(192,210)}لكن ليس فقط جسم السفينة |
| Dış koruma kalkanında hasar yok. | Open Subtitles | لم تتضرر القشرة الخارجية |
| Hiç hasar görmemiş bile. Çıkar onu. | Open Subtitles | إنها لم تتضرر حتى |
| Nasıl oldu da diğer yerlerin hasar görmedi? | Open Subtitles | كيف بقيتك لم تتضرر ؟ |
| Amaç beynini değiştirmekti teker teker, hücre hücre dokular asla ölmeyecekti, zarar görmeyecekti... | Open Subtitles | كانت الفكرة بأن يستبدلوا دماغك جزءاً جزءا وخليةً خلية وأنسجة جديدة لا تتمزق ولا تتضرر أبداً |
| Duyulursa kampanya zarar görebilir. | Open Subtitles | أذا كان هناك كلمة تقال الحملة الأنتخابية يمكن أن تتضرر |