| sallanıyor vücutlar fırtınada kalpler çarpıyor eğlencenin tam ortasındayız | Open Subtitles | الاجسام تتمايل مع الايقاع السريع والقلوب تطير مع العاصفة هذا هو حالنا نحن نغرق فى السعادة |
| sallanıyor vücutlar fırtınada kalpler çarpıyor eğlencenin tam ortasındayız | Open Subtitles | الاجسام تتمايل مع الايقاع السريع والقلوب تطير مع العاصفة هذا هو حالنا نحن نغرق فى السعادة |
| Hayır, daha uzun ve geniş etekler her yöne sallanıyor | Open Subtitles | كلا، أطول إنها شىء مُطلق العنان تتمايل التنورات فى جميع الاتجاهات |
| Uzun süredir baktığın için saIIanıyor gibi gözüküyor. | Open Subtitles | تبدو أنها تتمايل فقط لأنك تحدقُ بها لفتّرة طويلة. |
| Bence saIIanıyor. | Open Subtitles | أظنُ أنها تتمايل. |
| Her neyse paytak bir yürüyüşle sahneye çıktı ve arkasından tuvalet kağıdı sarkıyordu. | Open Subtitles | على أيةِ حال، كانت تتمايل على المسرح وهي تجر ورق مرحاض بطول مترين وراءها |
| Sonra ,kızlar yürüyünce, etekleri ileri geri sallanıyor ileriye ve geriye | Open Subtitles | إذن، هى تسير، والتنورة تتمايل ذهاباً وإياباً ذهاباً وإياباً |
| Palmiye ağaçları sallanıyor ve... | Open Subtitles | تخيـّل أشجار النخيل وهي تتمايل |
| Kollar, bacaklar dönüyor, sallanıyor. | Open Subtitles | واطرافهم كانت على خصورهم تتمايل وتتغزل |
| - Ama yine de öteki ağaçlarla beraber rüzgârdan sallanıyor. | Open Subtitles | لكنها مازالت تتمايل مع الريح |
| Otlar rüzgârda sallanıyor. | Open Subtitles | الأعشاب تتمايل مع الرياح |
| Gözlerimiz, aşkın rüzgarında sallanıyor. | Open Subtitles | "عيوننا تتمايل مع نسيم الحب " |
| Gözlerimiz, aşkın rüzgârında sallanıyor. | Open Subtitles | "عينانا تتمايل مع نسيم الحب " |
| sallanıyor. | Open Subtitles | إنّها تتمايل |
| Dişlerin sallanıyor. | Open Subtitles | أسنانك تتمايل |
| "Dallar gibi sallanıyor." | Open Subtitles | تتمايل كالغصون |
| KesinIikIe saIIanıyor. | Open Subtitles | إنها تتمايل بلا شكّ. |
| - paytak bir yürüyüşle sahneye çıktı. | Open Subtitles | وكانت تتمايل على المسرح؟ |