| Onuncu numara bir kere rejenerasyon geçirip aynı yüzünü korudu. | Open Subtitles | لقد تجدد رقم عشرة مرة، واحتفظ بنفس الوجه. |
| Yepyeni bir rejenerasyon döngüsü biraz daha uzun sürüyor. | Open Subtitles | دورة تجدد كاملة جديدة.. تستغرقوقتأطول.. |
| Bu his geçenlerde Yeniden alevlendi ve tuttuğun notları görünce derhal söndü. | Open Subtitles | ذلك الإحساس الذي تجدد مؤخراً والذي انطفأ فوراً، عندما عثرت على مُفكرتكِ |
| Bu, ne ulusal politikadır ne de resmî olarak hoş görülebilir ancak birçok kişi Ebola virüsünün tek tük Yeniden ortaya çıkmasından hâlâ korkuyor. | TED | وليس هذا السياسة الوطنية ولا الاتفاق الرسمي ولكن الكثير من الناس مازالوا خائفين من تجدد إيبولا. |
| Sürekli ağlıyor. Sonra makyajını tazeliyor sonra yine ağlıyor. | Open Subtitles | لقد بكت كثيراً وكان عليها أن تجدد زينتها |
| Denetleme kurulunda kontrol ettik, işletme ruhsatı yenilenmemiş. | Open Subtitles | بحثنا مع مجلس الدولة لم تجدد اي رخصة اعمال تجارية |
| Bilim kurgu yaptığımızı varsayaraktan... diyebilirim ki... vücut hücrelerinin tamamen yenilenmesi, özellikle de hayati organların. | Open Subtitles | في نطاق الخيال العلمي سأقول تجدد ممتاز لخلايا الجسم |
| Normalde ne kadar sürede yenileniyor ki? | Open Subtitles | كيف قد تجدد بسرعة؟ |
| Harold, bu modelleri benim için güncelleştirmen gerekiyor. | Open Subtitles | هارولد.. اريدك أن تجدد هذه النماذج لي |
| Rüzgarlar, dalgalar inancımızı tazeleyebilirler. | Open Subtitles | الرياح والأمواج... تجدد إيمان الناس |
| On iki rejenerasyon, Clara. | Open Subtitles | اثنا عشر تجدد يا كلارا. |
| - Doktor senin yanında rejenerasyon geçirdi. | Open Subtitles | الدكتــــور تجدد في حضرتك |
| rejenerasyon geçirerek kadın olan Usta olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لأنني ظننت أنها (الماستر) قد تجدد إلى إمرأة. |
| Ne kadar rejenerasyon vermiştik sana biz? | Open Subtitles | كم تجدد منحناك؟ |
| Lütfen. Yeniden doğ, lütfen. Haydi. | Open Subtitles | تجدد، هيا تجدد فحسب، أرجوك أرجوك،تجددفحسب،هيا .. |
| Buradaki anafikir, bunu, sen tek başına yapacaksın.... böylece, ikimiz Yeniden bir güven bağı kuracağız. | Open Subtitles | الآن، الفكرة بحد ذاتها بأنك ستفعلها لوحدك وبتلك الطريقة، قد تجدد ثقتك بي |
| Ben günlerimi düşmanımıza karşı kutsal bir savaş planlayarak geçirirken, Kardinal sen boş uğraşlara olan ilgini Yeniden ortaya çıkarıyorsun. | Open Subtitles | بينما أقضي أيامي بتصميم الجهاد ضد أعدائنا يا كاردنال أنت تجدد اهتمامك بالإلهاء |
| İşte bu durumda, Watson, insanın mesleğine inancını tazeliyor. | Open Subtitles | انها هذه القضية, واتسون انها تجدد ايمان الانسان في القضية |
| parlayan idealleriyle kanımızı tazeliyor. | Open Subtitles | ضعفاء، لأن الفاشية تجدد دمائنا |
| - Maryland Eyaleti, devletin ayırdığı ödeneği kötü kullandığı ve araştırmalarında yolsuzluk yaptığı için lisansını geri alınca, üyeliği yenilenmemiş. | Open Subtitles | عضويته لم تجدد بعد أن أبطلت ولاية " ميريلاند " رخصته الطبية لسوء تصرفه فى البحث و سوء إستعمال منحة حكومية |
| - Maryland Eyaleti, devletin ayırdığı ödeneği kötü kullandığı ve araştırmalarında yolsuzluk yaptığı için lisansını geri alınca, üyeliği yenilenmemiş. | Open Subtitles | عضويته لم تجدد بعد أن أبطلت ولاية " ميريلاند " رخصته الطبية لسوء تصرفه فى البحث و سوء إستعمال منحة حكومية |
| Notlarda... Onlar şey hakkında konuşuyorlardı... "Eşi benzeri görülmemiş organ ve doku yenilenmesi" | Open Subtitles | كانوا يتحدثون عن إعادة تجدد الخلايا المتضررة |
| Benim hücrelerim yenileniyor. | Open Subtitles | خلاياي تجدد |
| Harold, bu modelleri benim için güncelleştirmen gerekiyor. | Open Subtitles | هارولد.. اريدك أن تجدد هذه النماذج لي |
| Rüzgarlar, dalgalar inancımızı tazeleyebilirler. | Open Subtitles | تجدد إيمان الناس |