| Eğer küçükler liginde, oynamaktan sıkılırsan, ...Beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | وعندما تسأم من اللعب على نطاق صغير تعرف أين تجدني |
| İşlerin sıkıcı bir hâl alınca, beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | حسنا، عندما يصبح هذا الأمر مملا فأنت تعلم أين تجدني |
| Suçlamıyorum, soruyorum. Çok fazla verici olduğumu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنا لا أتهمك، أنا أسألك ، هل تجدني أعطي أيضاً ، مؤهل جداً؟ |
| Yinelemek için Ben kız beni bulmak istemiyorum. | Open Subtitles | .. أنا أؤكد من جديد لا أريد أن تجدني الشقيقات |
| Beni uzaktan görüp inanılmaz çekici bulacaksın ve yanıma gelip bana asılacaksın. | Open Subtitles | ستراني في اخر الغرفة تجدني مثيرة للغاية تعال الي و تغزل بي |
| Suçlayabilecek olduğunuzda, beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | إن حصلت على ما يكفي لاتهامي تعرف أين تجدني |
| Sen beni ondan beş dakika sonra buldun. Sana kalsa, çoktan ölmüştüm. | Open Subtitles | أنت لم تجدني إلا بعد مرور خمس دقائق إذا كان بالنسبة لإتصالك سأكون ميتا ً |
| Hattımı kapattım ama beni aynı yerde bulabilirsin. | Open Subtitles | لقد اغلقت هاتفي لكن تستطيع دائماً ان تجدني في هذا المكان |
| Konuşacak birine ihtiyacın olursa Beni bulacağın yeri biliyorsun. | Open Subtitles | إذا أردت التحدث مع أحدهم .. تعرف أين تجدني |
| Konuşmak istersen, beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | إسمع ، أنت تعرف أين تجدني لو رغبت بالحديث |
| Bunu çalışmak gerek. Beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | لا بد أن نحل هذه المشكلة أنت تعلم أين تجدني |
| Gerçek bir sohbet istediğini düşündüğünü hissedersen beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | إذا حصلت على حافز لتكون عندك محادثة حقيقية ستعرف أين تجدني حسنا. |
| Birşeye ihtiyacın olursa,beni Duval'i yada Paquette'i nasıl bulacağını biliyosun? | Open Subtitles | إذا احتجت أي شيء، تعرف كيف تجدني أو دوفال أو باجت؟ |
| Araştırman gereken bir şey çıkarsa, nerede olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | أسمع، إذا كان لديك شيء يخص التحقيق تعرف أين تجدني |
| Tek amacım kızı serbest bırakırken çok ciddi olduğumu düşündürmekti, ki artık öyle de düşünüyordur. | Open Subtitles | أريدها أنْ تجدني صادقاً بإطلاق سراح الفتاة، و أراهن أنّها تظنّ ذلك الآن |
| Gelip beni bulmak zorundasın. | Open Subtitles | لست بحاجة إليها أعتقد أن عليك أن تجدني الآن |
| Beni bulunca, onu da bulacaksın. | Open Subtitles | وعندما تجدني ستجده |
| Beyninizi kurtarmak istiyorsanız, beni nerde bulacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كنت تريد إنقاذ دماغك، أنت تعلم أين تجدني |
| Beni bulmanı istemedim. Ama buldun. | Open Subtitles | لم أريدك أن تجدني ومع ذلك وجدتني |
| Öyleyse, o korkak piçin yerine, beni daha denk bulabilirsin. | Open Subtitles | حسنٌ، ربما تجدني نظير أصعب من الوغد الجبان السابق |
| Özür dilemeye hazır olunca Beni bulacağın yeri biliyorsun! | Open Subtitles | عندما تكون مستعد للإعتذار تعلم أين تجدني. |
| O beni bulmadan benim için bir obje bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجدي لي قطعة أثرية معينة قبل أن تجدني |
| Eğer çok geç değilse, bu hayatı arkanda bırak ve beni bul. | Open Subtitles | ان لم يكن فات الاون ، اترك هذه الحياة وتعال كي تجدني |
| Sana ihtiyacım var . Burada. Beni hep bulabileceğin yerde. | Open Subtitles | أن أكون هنا حيث يمكنك أن تجدني دائماً لكنني أريدك أن تكون هناك لتثق بي |
| Beni arama, beni asla bulamayacaksın. | Open Subtitles | لا تبحث عني فإنك لن تجدني أبدا |
| Beni çekici bulmuyor musun, sorun bu mu? | Open Subtitles | ألا تجدني جذّابة أهذه المشكلة؟ |
| Nerede olacağımı biliyorsun, değil mi? Güle güle 2 numara! Oh, Chick. | Open Subtitles | تعلم أين تجدني أليس كذلك؟ الوداع, رقم اثنين تشيك أنت مستيقظ |
| Gerçek şu ki, sen beni sevmiyorsun. Sen beni, sıkıcı buluyorsun. | Open Subtitles | الحقيقة هي أنّكَ لا تحبنِ أنت تجدني مملّة. |