| Calder hakkında bulduğun her bilgiyi buna yazacak su geçirmez kılıfına koyacak, sinyalini açacak ve bizim alacağımız bir çöp kutusuna atacaktın. | Open Subtitles | اكتبى كل المعلومات التى تجدينها عن كولدر وضعيها فى الجهاز وسوف نستقبل المعلومات |
| O tarafa doğru gideyim ben. Onu bulduğun zaman bana haber ver. | Open Subtitles | سأذهب بذلك الإتجاه، إتصلي بي مجدداً عندما تجدينها. |
| Yeni aldım. Nasıl buluyorsun? | Open Subtitles | لقد حصلت عليها تواً من المعرض , كيف تجدينها ؟ |
| Anne sen hep bir şeyler kaybedip sonra buluyorsun. | Open Subtitles | أمي أنت دائماً تضيعي الأشياء ثم تجدينها |
| Ona biraz acetaminophen ver. İlaç dolabında bulabilirsin. | Open Subtitles | أُمي ، فلتعطيه بعض المسكنات فحسب تجدينها في خزانة الأدويه |
| Ama elimde ilginç bulabileceğin birkaç bilgi var. | Open Subtitles | لكن لدي بعض المعلومات التي ربما تجدينها مهمة |
| Okuyorum, dergi gibi şeyler işte bakkalda kasada bile bulabilirsiniz? | Open Subtitles | بالقراءة... المجلات التي تجدينها على طاولة الدفع في متجر البقالة؟ |
| O tarafa doğru gideyim ben. Onu bulduğun zaman bana haber ver. | Open Subtitles | سأذهب بذلك الإتجاه، إتصلي بي مجدداً عندما تجدينها. |
| Evet. bulduğun tüm hapları topla. İncil dersi? | Open Subtitles | أجل إجمعي كل الحبوب التي تجدينها يدرسون الإنجيل ؟ |
| Orada bulduğun mektubu oku. | Open Subtitles | خذي و أقرئي الرسالة التي تجدينها هناك. |
| Ama bana bulduğun her parça ve cephaneyi getir. | Open Subtitles | ولكن اجلبي أي أجهزة أو أسلحة تجدينها |
| Her zaman bulduğun yerden Annenden. | Open Subtitles | -حيث كنتِ تجدينها دائماً ... مِنْ والدتك. |
| Şu anda sevimsiz buluyorsun, bebeğim, ama bir zamanlar sen bundan kat kat fazlaydın. | Open Subtitles | -أنت تجدينها قديمة الان أيتها الجميلة ولكن كان هناك وقت -كنت ترتبكين من مثل تلك الجمل |
| Cesedi hep sen buluyorsun. | Open Subtitles | أنت دائماً التى تجدينها |
| Onu tamamen kendinden geçirici buluyorsun. | Open Subtitles | تجدينها |
| eğer yeterince iyi bakarsan, "A" lık öğrenciyi bulabilirsin. ve bulduğunda, yanlarına oturmaya çalış, böylece sınavda kopya çekebilirsin. | Open Subtitles | إن بحثت بجدية ستجدين الطالبة ذات درجات الإمتياز وحين تجدينها حاولي الجلوس بجوارها لتنقلي الإجابات أثناء الإمتحان |
| İç çamaşırı çekmecende bulabilirsin. | Open Subtitles | سوف تجدينها في درج ثيابك الداخلية |
| Ama simdi onu bulabilirsin, söz veriyorum. | Open Subtitles | ولكن الآن سوف تجدينها , أعدك |
| Kategori, hırdavatçıda bulabileceğin şeyler. | Open Subtitles | الفئة أشياء تجدينها في متجر الخردوات |
| Sana dedim. Bunlar senin Yi Cheon'da bulabileceğin çakmalara benzemez. | Open Subtitles | "لقد أخبرتك إنها ليست كتلك المزيفة التي قد تجدينها في "تشيون إي |
| Birkaç önerim var lakin bir tanesini alışılmışın dışında bulabilirsiniz. | Open Subtitles | لدي بعض الإقتراحات التي قد تجدينها غير عادية |
| 17. sayfanin basinda bulabilirsiniz. | Open Subtitles | تلك العمليات تجدينها على الصفحة 17 |