| Başka bir ülkedeki iş için şu an uygun zaman, mesela o staj için, denemek istediğiniz yeni bir iş için. | TED | لذا الآن هو الوقت المناسب لذلك العمل في الجهة الأخرى من البلد، لذلك التدريب، لهذه البداية التي تودين تجربتها. |
| - denemek istediğim bazı şeyler var. - Tamam. | Open Subtitles | عندي بعض الأشياء التي أريد تجربتها حسناً |
| Düşünüyordum, denemek istediğim kimi şeyleri | Open Subtitles | كنت أفكّر في بعض الأشياء التي أريد تجربتها |
| Harika bir yoga kursu var denemelisin. | Open Subtitles | هناك صفوف اليوغا أظن أن عليكي تجربتها |
| Bunu siz de lobide Deneyebilir, kertenkeleden esinlenilerek üretilen malzemelere bakabilirsiniz. | TED | ويمكنكم تجربتها في البهو والنظر إلى المواد المستوحاة من الوزغة |
| Hatta tamamlayıcı proteinlere müdahale eden moleküller geliştirdiler ve bağışıklık sisteminde olduğu gibi beyinde de onları test etmeye başladılar. | TED | وقد طوروا جزئيات من شأنها التداخل مع البروتينات المُتممة، وبدأوا تجربتها في الدماغ ونظام المناعة أيضًا. |
| Herif denemek istedi, ne yapmam gerekiyordu? | Open Subtitles | لقد أراد تجربتها ماذا يفترض مني أن أفعل؟ |
| Ama araştırdığım yeni bir terapi yöntemi var. Bunu denemek isterim. | Open Subtitles | لكن ثمّة دراسة عن العلاج النفسيّ أودّ تجربتها. |
| Ama araştırdığım yeni bir terapi yöntemi var. Bunu denemek isterim. | Open Subtitles | لكن ثمّة دراسة عن العلاج النفسيّ أودّ تجربتها. |
| Salatayı çok duydum, hep denemek istemiştim. | Open Subtitles | أسمع الكثير عن السلطة لدرجة أنّي أود تجربتها. |
| Bir çırpıda aklıma bunu senin üzerinde denemek isteyecek 200 denizci geliyor. | Open Subtitles | إنها تدور في رأسي لا أستطيع التوقف عن التفكير بها مئتان جندي على هذه السفينة سيحبون تجربتها عليك |
| Adrenaline ve aksiyona ihtiyacım var. Fakat bunu okuduğumda, oyunu denemek zorundaydım. | Open Subtitles | أحتاج الأثارة والحركة لكن عندما قرأت هذا، كان عليّ تجربتها |
| Sen de bunu ailesinin izni olmadan bir lise öğrencisi üzerinde denemek istiyorsun. | Open Subtitles | لذا تريد تجربتها على فتى في الثانوية بدون موافقة والداه؟ |
| İkiliyi dengelemek için onu sahnede denemek istiyorum. Ne? | Open Subtitles | وأبتغي تجربتها على المسرح الحقيقيّ لموازنة الأزدواجيّة. |
| Bence denemelisin. Yanımda birkaç kasa getirdim. | Open Subtitles | عليك تجربتها جلبت بعض الصناديق |
| Sen de bir ara denemelisin. | Open Subtitles | يجب عليك تجربتها في وقت ما |
| Şu elbise hoşuma gitti. Deneyebilir miyim? | Open Subtitles | تعجبني هذه البذلة أرغب في تجربتها |
| Deneyebilir miyim, Anne? - Elbette. | Open Subtitles | هل أستطيع تجربتها أمي؟ |
| Unutmayın ki. bu peruklar şiddetli rüzgarlara karşı test edilmiştir. | Open Subtitles | وتذكر، باروكات موري تمت تجربتها ضد رياح الإعصار |
| Ben her zaman Jolinar'ın Netu ile ilgili deneyimlerini sır olarak sakladığını inanmışımdır. | Open Subtitles | كان اعتقادى دائماً أن جولينار... أبقت على تجربتها على نيتو سرية... لأنها أعتقدت... |
| Hazır olduğunda tatmak istediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | انا اتذكر انك قلت انك تريد تجربتها حينما تكون جاهزة |
| Eski bir MI6 olduğunu söylemiş, adama kendi tecrübelerine dayanarak beyin yıkayarak insanları suikastçiye dönüştürmeyle alakalı fikirler vermiş. | Open Subtitles | لقد ادعت أنها كانت عميلة في جهاز الاستخبارات البريطاني وقامت بتزويده بفكرة ، مبنية على تجربتها الشخصية حول غسيل أدمغة الأشخاص وتحويلهم الى قتلة |
| O garajda sekizinci sınıf fiziğini kullanarak ve mutlu zaman geçirerek... bu yolda gittiğimiz müddetçe, bence bunu denemeyi sabırla sürdürmeliyiz. | Open Subtitles | طالما نحن ماشين على هذا الدرب حيث الفيزياء الثمانية ونستمتع بوقتنا في ذلك الكراج أعتقد أننا نستطيع تجربتها |
| Çalışıyor gibi gözükmeyen bu yaklaşımla neden devam ediyoruz? Bunun yerine deneyebileceğimiz daha iyi bir yol var mı? | TED | لماذا نُواصل القيام بهذه الطريقة والتي يبدو أنها لا تعمل بشكل جيد، هل يوجد طريقة آخرى يمكننا تجربتها عوضًا عن ذلك؟ |