| Uzayın derinlikleri için yapılan deneysel program... başarısızlığa uğrar ve kanıtlardan kurtulmak gerekir. | Open Subtitles | برنامج تجريبي لأعماق الفضاء يفشل والأدلة لابد من التخلص منها برميه من طائرة؟ |
| - CP...? Bak bu deneysel bir frekans, bu kanalı nasıl buldun? | Open Subtitles | إنظري ، هذا تردد تجريبي مشفر كيف عثرت على هذه القناة ؟ |
| deneysel kanıtlara göre, ne hayaletler, ne güçler ne de insan ruhları vardır. | Open Subtitles | ليس هُناك من دليل تجريبي على وجود الأشباح أو الأرواح أو النفس البشرية |
| Daha önce buraya deneme amaçlı gelmişler. Dinozorlar vardı yani. | Open Subtitles | وكانوا في عالمنا من قبل فيما يكون أشبه بتشغيل تجريبي |
| 90'ların ortasında San Luis Obispo ilçe hapishanesinde uygulanmış meşhur bir pilot programı var. | Open Subtitles | هناك برنامج تجريبي مشهور جدا في سجن مقاطعة سان لويس أوبيسبو فى منتصف التسعينات |
| Clockwork adında deneysel bir projenin parçası olarak Üç askerin ölümüne neden oldu. | Open Subtitles | متورطة في موت ثلاث جنود كجزء من مشروع بحث تجريبي إسمه السري كلوكورك. |
| 4 Temmuz 2012'den itibaren, Higgs boson, parçacık fiziğinin deneysel olarak keşfedilecek son temel parçası. | TED | في 4 يوليو 2012، أضحى بوزون هيغز الجزء الأساسي الأخير للنموذج المعياري لفيزياء الجسيمات، يتم اكتشافه بشكل تجريبي. |
| İntihara meyilli bir avuç gence deneysel bir psikoaktif ilaç yazmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدني أن أصف مخدر منشط تجريبي إلى مجموعة من المراهقين الإنتحاريين؟ |
| Tekrar söyleyeyim, bu deneysel bir işlem. | Open Subtitles | لقدقلتلكِهذا منقبل.. لكن , كنت أريد أن أكون واضحة هذا إجراء تجريبي تماماً |
| Birkaç yıl önce Kuzey Koreli'lerin bunun gibi deneysel bir proje üstünde çalıştıklarını duymuştuk. | Open Subtitles | كان هناك إنتيل قبل سنوات قليلة الذي الكوريون الشماليون كانوا يعملون على مشروع تجريبي مثل هذا، |
| Bu sırlar, yasaklar ve zevk üzerine deneysel bir film yapmamı sağladı. | Open Subtitles | تلك الثقة جعلتني أريد ان انتج فيلم تجريبي حول الخطيئة والنشوة. |
| Aşırı dozda. 50'lerde yapılan deneysel bir tedaviydi. | Open Subtitles | بجرع عالية للغاية إنه علاج تجريبي كان في الخمسينات |
| Gönderdikleri mektuba göre iki kulağıyla duyması deneysel tedaviye giriyordu. | Open Subtitles | طبقاً للرسالة التي أرسلوها هو تجريبي لها في أذن من الأُذُنين |
| Gizli araştırmalar, yargısız infazlar, deneysel sorgulamalar. | Open Subtitles | تدخل الظرفِ الكاملِ، الأداء، تجريبي الإستجواب |
| Teçhizat bölümünden deneysel bir silah. Ve şimdi benim özel koleksiyonumun bir parçası. | Open Subtitles | سلاح تجريبي من قسم المعدّات، والآن هو جزء من مجموعتي الخاصّة. |
| Bunu bir deneme olarak yapıyorum , böyle daha eğlenceli. Nihayetinde , bunların hepsi kullanılabilir. | TED | أفعل هذا على أنه تجريبي ، وأنه أكثر لعبا. ولكن لا محالة ، ويمكن استخدام كل هذا. |
| Sabah tam 6' da orada ol. Bir haftalık deneme süren olacak. | Open Subtitles | احضر عند الساعة السادسة صباح الغد، ستعمل بشكل تجريبي لمدة أسبوع |
| Şu anda deneme aşamasında olan ve klinik deneylerde kullanılan, cinsel istek arttırıcı bir ilaç olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | وتبين أنه عقار محفز نسي تجريبي متاح فقط في العيادات التجريبية |
| Sizinle paylaşmak istediğim dört parçalı bir pilot programım var. | Open Subtitles | لقد حصلت على برنامج تجريبي من أربع نقاط أن أحب أن أشاطركم. |
| Birkaç yıl önce en iyi şarkısını alıp bir demo kaseti hazırladık ve her yere gönderdik. | Open Subtitles | الان قبل سنتين, اخذنا أفضل أغانيه, ووضعناها في شريط تجريبي وأرسلناها الى كل مكان. |
| SpaceX'in yanına bir öğrenci yarışması için Hyperloop test pisti inşa ettik. ulaşımda yenilikçi fikirleri teşvik etmek için. | TED | قمنا ببناء مسار هايبرلوب تجريبي بجوار شركة "سبيس إكس"؛ لأجل منافسة طلابية فقط؛ لتشجيع الأفكار المبتكَرة في مجال النقل. |
| - Bunun deneysel anlamda... - deney yapabilirim. Ben... | Open Subtitles | لا يوجد أي دليل تجريبي أستطيع أن أقوم بتجربه |
| Sistemimiz altı ay içinde ticarileştirilebilir ve çalışan bir beta ürünü ve şirketinizin desteğiyle bir ya da iki anlaşma imzalayabileceğimizi umuyoruz. | Open Subtitles | نظامنا , يمكن أن يسوق خلال ستة أشهر و بمنتج تجريبي و بواسطة دعم شركتك نتوقع أن نوقع واحداً و ربما اثنين من العقود |
| -Bu kimsenin suçu değil. Sadece sistem hatası . - Ses demosunu sen yapmıştın. | Open Subtitles | ـ إنها ليست غلطة أحد، إنه خطأ في النظام ـ إنّك صنعت صوت تجريبي |
| Temizlik denemesi mi dedin? | Open Subtitles | هل قلت "تنظيف تجريبي"؟ |
| Bir kere oldu deneyseldi, ikinci senemizde. Çok gençtik, ve sarhoş. | Open Subtitles | اوه لا كان شيء تجريبي في ايام الجامعه |