| Ölüm nedeninin kan pıhtısı olması beni tekrar düşündürttü. | Open Subtitles | ظروف موتها, تجلط الدم كل هذا جعلني أتساءل |
| Bazen, kalp cerrahisi sonrası kalpte bir kan pıhtısı gelişebilir. | Open Subtitles | أحيانا.. بعد الجراحات القلبيه يمكن أن يتطور تجلط الدم في القلب |
| Kanın pıhtılaşma süresine bakılarak Adli Tıp tarafından belirlenen ölüm saatiyle aynı. | Open Subtitles | هذا هو وقت الوفاة المقدر من الطب الشرعي من خلال تجلط الدم |
| Bu yoğunluktaki bir pıhtılaşma bozukluğuna vücuttaki bir toksin sebep olabilir. | Open Subtitles | تجلط الدم هذا الحد يمكن أن يكون نتيجة السموم في الجسم. |
| Kalbine kan pompalanmasını engelleyen bir pıhtı yüzünden öldü. | Open Subtitles | ماتت من تجلط دم هذا منع الدم من التدفق لقلبها |
| Beyindeki dopaminerjik kanallarda meydana gelen anormallikler kan pıhtısına yol açmaz. | Open Subtitles | الإفرازات غير الطبيعية بممرات المخ لا تسبب تجلط الدم |
| - Kan pıhtılaşmasını önlüyormuş. | Open Subtitles | من الواضح ان التمرين يمنع تجلط الدم. |
| Peki ya pıhtılaşmasının olmadığı iki durumda da hipertansifse? | Open Subtitles | ماذا لو كان ضغطه مرتفع عندما تجلط المرتين الأخرتين؟ |
| Akciğerinde kan pıhtısı vardı. Üzgünüm. | Open Subtitles | ابنتك عانت من تجلط الدم في رئتها |
| Jessica Archer kan pıhtısı yüzünden öldü. | Open Subtitles | جيسيكا آرتشر ماتت جراء تجلط دام |
| Yâni, uh... Aslında, vefat etti. Kan pıhtısı yüzünden. | Open Subtitles | حسناً، إنه ميت بالواقع نتيجة تجلط الدم. |
| Eğer ilacı almazsan kan pıhtısı damarları tıkar. | Open Subtitles | تجلط الدم يتشكل في الشرايين إن لم تأخذ -العلاج. |
| Kan pıhtısı. | Open Subtitles | -إنه تجلط الدم، عليه أن يكون ذلك |
| Ya biz yanlış düşünmüşsek ve sorun kanama değil de pıhtılaşma sorunuysa? | Open Subtitles | ماذا إذا رجعنا للخلف و قلنا أنها مشكلة تجلط لا نزف؟ |
| Döndükten sonraki ilk haftam ve nevropatı, pıhtılaşma bozukluğu miyeloz, iç kanama, böbrek yetmezliğine bakıyorum. | Open Subtitles | وأنا ننظر إلى الاعتلال العصبي، أمراض تجلط الدم، النقويات ونزيف داخلي، والفشل الكلوي. |
| Göz yaşı kanalında pıhtılaşma bozukluğu koltukaltlarında renk bozulması, kabarmış bezeler. | Open Subtitles | تجلط الدم في القنوات الدمعية تلون الإبطين، تورم الغدد. |
| Yani ters giden bir şey olduğunda kanama ya da pıhtı gibi, halletmen gerekir. | Open Subtitles | وعندما يقع خطأ ما إما نزيف أو تجلط بالدم عليك التعامل معه ولا تتخلين عنه |
| Damarın ortasında bir pıhtı vardır. | TED | هناك تجلط كبير في وسط الشريان |
| Doktor portakal büyüklüğünde pıhtı var demişti. | Open Subtitles | يوجد بها تجلط دموى كثمرة الجريب فروت |
| Kaza, omurga ortasında bir kan pıhtısına neden oldu. | Open Subtitles | الحادثة سببت في تجلط دموي في منتصف العامود الفقري. |
| Lupus kaynaklı kan pıhtılaşmasını önler. | Open Subtitles | يمنع تجلط الدم لمرضى الذئبة |
| Peki ya pıhtılaşmasının olmadığı iki durumda da hipertansifse? | Open Subtitles | ماذا لو كان ضغطه مرتفع عندما تجلط المرتين الأخرتين؟ |
| Lanet olsun. Kanı pıhtılaşmış. İğneyle alınmayacak kadar koyu. | Open Subtitles | اللعنة, لقد تجلط دمه وهو كبير من أن يدخل في الأبرة |
| Aspirinin pıhtılaşmayı önlediğini ve botox enjeksiyonu ile kullanıldığında morluk yaptığını da biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أن الأسبرين يمنع تجلط الدم، وعند الجمع بين الأسبرين مع حقنة البوتوكس، تُصبحُ عين سوداء. |
| - Kan pıhtılaşmasına göre son 2 gün içinde. | Open Subtitles | تجلط الدم يقول أنه ضمن آخر يومين |