"تجمدت" - Translation from Arabic to Turkish

    • dondu
        
    • Dondum
        
    • donup
        
    • buz
        
    • donakaldım
        
    • donduğu
        
    • donmuştu
        
    • donuyor
        
    • donarak
        
    • donarsa
        
    • donakaldı
        
    • donuverdi
        
    Hava donma derecesinin üzerindeyse su nasıl dondu? TED كيف تجمدت المياه إذا كانت درجة حرارة الهواء أعلى من درجة التجمد؟
    Ellerim dondu. Parmaklarımı oynatamıyorum. Open Subtitles يدي تجمدت . بالكاد أستطيع أن أحرك أصابعي
    Her adımda ona yönelteceğim diğer soruları düşündüm ama kapıya varınca Dondum kaldım. Open Subtitles أعلم، مع كل خطوة فكرّت في سؤال لأقذفه عليها، لكن عندما بلغت باب غرفتها تجمدت
    Bana o soruları sorduğunuzda Dondum ve Carlos'un yaptıkları yüzünden ona birşey olmasını istemedim. Open Subtitles وعندما سألتني تلك الأسئلة تجمدت لم أُرد أن يحدث لها مكروهاً بسبب أفعال كارلوس
    Birliğindeki diğer askerler savaşıp ölürken sen donup kaldın mı? Open Subtitles تجمدت وتوقفت عن القتال بينما بقية افراد وحدتك قاتلوا وماتوا؟
    Jöleli olanın damarlarında buz var. Ahmak surat halletmek için çok aptal. Open Subtitles هلام تجميل الشعر تجمدت عروقُه صاحب الوجه الغبي ، مُغفلٌ جدا ليهتم
    Evime döndükten sonra bir gün markette dolaşırken rafların önünde donakaldım. TED بعد أن عدت إلى الديار، كنت أتجول في البقالة، ثم تجمدت أمام وحدة الإنتاج.
    Dökülmeden dinlenmem lazım. Eklemlerim nerdeyse dondu. Open Subtitles يجب أَن أَرتاح قبل أَن تتفكك اجزائى مفاصلي تجمدت تقريباً
    Seni ilk gördüğümde bakışlarım dondu kaldı. Open Subtitles تجمدت نظرتى لرؤياك ولم استطع أن أقرر هل جئت لى
    Birinizin kapıyı açmasını beklemekten popom dondu. Open Subtitles لقد تجمدت مُؤخرتي بإنتظار أحداً ماليفتحلي الباب.
    Banyodaki borular yine dondu bununla uğraşmaya ne dersin? Open Subtitles الانابيب في حمامنا تجمدت ثانية , ما رأيك بالتعامل معها ؟
    - Dışarısı buz gibi kardeşim. Götüm dondu. Open Subtitles إن الطقس بارد يا أخي أحس بان مؤخرتي تجمدت
    O kadar şaşırdım ki onun orda olduğunu görünce olduğum yerde Dondum kaldım ve ona baktım. Open Subtitles كنت متفاجئاً جداً برؤيته هناك بحيث انني فقط تجمدت في مكاني وحدقت به
    - Ben Dondum bile. - Emin misin? Open Subtitles انا فعلا تجمدت وانتهيت هنا هل أنت متأكد ؟
    U.S.S. Moultrie'in güvertesinden bombacıyı gördüm ama Dondum kaldım mı? Open Subtitles أنني رأيت الإرهابي على متن المقاتلة الحربية مولترى و تجمدت في مكاني؟
    O gece laboratuvara gidip olacakları öğrendiğimde Dondum kaldım. Open Subtitles عندما وصلت إلى المختبر تلك الليلة وفهمت ما يريدون فعله تجمدت من الخوف
    Bu bok bıçağının kenarına tükürmüş ve nihayet donup katılaştıktan sonra, bununla bir köpeği kesmiş. TED ووضع لعابه على حافة سكين البراز وعندما تجمدت وأصبحت صلبة، قام بذبح كلب بها
    Bu durumda sen bu boktan ruh halinde sonsuza kadar donup kalacaksın. Open Subtitles في هذه الحالة ستكون تجمدت في هذه الحالة المذرية للأبد
    Burada dikilmekten iç çamaşırlarım buz tuttu. Open Subtitles سانت بطرسبرج حزينه ملابسي تجمدت علي نقيم هنا طوال الإسبوع
    Resmen elimden kaçırdım. Tam yanıma gelmişti. Onu öpmeliydim ama donakaldım. Open Subtitles لقد فوت الفرصة و لقد اتت إليّ و كان يجب أن أقبّلها ولكن فقط تجمدت
    Ah, boruların donduğu ve ısıtıcının çalışmadığı geceyi mi kastediyorsun? Open Subtitles اتعنين الليلة التى تجمدت بها الانابيب والحرارة انطلقت خارجاً ؟
    Bu yola saptığımızda sinyâl donmuştu. Open Subtitles حسناً، إشارة الجي بي اس تجمدت حينما دخل على هذا الطريق
    Dağdaki teleferikte işemesi gerekmiş bir hastam var pantolonunu indiriyor ve poposu oturakta donuyor kalktığı zaman da götündeki derinin çoğu gidiyor. Open Subtitles هاي،قبل ان تذهب للمذاكرة احتاج مساعدتك لدي مريضة اضطرت الي ان تتبول وهى علي رافعة تزلج فسحبت سروالها الي الاسفل ومؤخرتها تجمدت علي مقعد
    Tobruk yakınlarında susuzluktan neredeyse öleceğini ve Rusya'da az kalsın donarak öleceğini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم أنك كدت أن تموت من العطش بالقرب من طبرق و تقريباً تجمدت حتى الموت في روسيا
    Şöyle düşünelim, kışın bir barajdaki su donarsa, ...baraj kenarındaki buz kırılır. Open Subtitles بالتفكير فى هذا، إن تجمدت المياة على حافة السد فى الشتاء ، فسوف يتكسر على حافة السد.
    Sonra 1996'da Kızım La Bohéme'den bir arya okurken sahnede donakaldı. Open Subtitles .. ثم ...في 96 متدربتي تجمدت مثل بركه في منتصف الطريق اثناء الغناء
    O zaman ısı öyle hızlı düştü ki, tüm göl donuverdi. Open Subtitles الحرارة هبطت بسرعة لدرجة ان البحيرة كلّها تجمدت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more