| Korkarım bilmediğin tek şey bu değil. | Open Subtitles | حسناً ، أخشى أن هذا ليس الشىء الوحيد الذى تجهلينه |
| Korkarım bilmediğin tek şey bu değil. | Open Subtitles | حسناً ، أخشى أن هذا ليس الشىء الوحيد الذى تجهلينه |
| Ama bilmediğin şey, o sadece mavi değil. | Open Subtitles | فيما ترتديه من ملابس لكن ما تجهلينه أن هذه البلوزة ليست زرقاء |
| Emin olup olmadığın fark etmez, söyleyeceklerinin hepsi önemli. | Open Subtitles | لأنه مهم للغاية ما تعرفينه وما تجهلينه عنه |
| Emin olup olmadığın fark etmez, söyleyeceklerinin hepsi önemli. | Open Subtitles | لأنه مهم للغاية ما تعرفينه وما تجهلينه عنه |
| bilmediğin bir şey biliyorlar mı diye merak ettiğin için birçok sihirbaz indirdiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لتساؤلكِ عما إذا كانوا يعلمون ما تجهلينه. |
| bilmediğin şey ise, o gün yaptıklarını adım adım takip ettim ve Rowdie'yi buldum. | Open Subtitles | ما تجهلينه أني تتبعت خطاك (في ذلك اليوم ووجدت (راودي |
| bilmediğin bir şey değil. | Open Subtitles | لا شيء تجهلينه. |
| bilmediğin bir şey değildi. | Open Subtitles | لا شيء تجهلينه. |
| Çünkü bizim suçumuz. bilmediğin bir şey var. | Open Subtitles | إنّه ذنبنا ثمّة أمر تجهلينه |
| Jocelyn, bilmediğin şeylerden bahsediyorsun! | Open Subtitles | جوسلين)، أنتِ تتكلّمين عن أمر تجهلينه) |
| Jean... bilmediğin bir şey var. | Open Subtitles | (جين) هناكَ شيئٌ ما تجهلينه |